Uzman Sosyal Pedagog / Psikolog Hanım Demirbaş, son günlerde artan kadın cinayetleri ile ilgili açıklamalarda bulunarak; "Öldürmeyi bırakalım; hiç kimse fiziksel şiddeti hak etmiyor. Buna kimsenin hakkı yok. Kişi; öfkeye, nefrete sebep olan her ne yaşadıysa onların temizlenmesi, doğru çözüme kavuşturması için mutlaka destek alması gerektiğine inanıyorum böyle felaketlerin önüne geçilmesi için" dedi.
Geçmişten bu yana erkeğin egemen olduğu bir toplumda yaşadığımız, sevgi anlayışının değiştirilerek kadınların da değer verilerek yetiştirilmesi gerektiğin ifade eden Demirbaş; "Kadın cinayetleri her zaman vardı, günümüze kadar artarak devam ediyor. Kadının sosyal rolünü hala günümüzde tam olarak yerini alamamasıdır. En önemli etkenlerden birisi kadının hala alt, değersiz varlık olarak görülmesi, bir yere sahip olmamasıdır. Erkek egemenliğinin olduğu bir toplumda yaşamaktayız. Bunun da tabi kökleri çok geçmişten geldiği için derin ve zorlu bir değişim söz konusu. Ne erkek kadından üstündür, ne kadın erkekten üstündür. Sosyal rollerimizle uyumlu bir şekilde kadınlar daha çocukken değer vererek, önemseyerek, saygı duyarak, Allah’ın emaneti olarak yetiştirdiğimizde kadınlarımız kendilerini daha kolay koruyabilmektedirler. Tabi ki sevgi anlayışımızı da değiştirmemiz gerekiyor. Şiddet meyilli cümlelerden kurtulmamız gerekiyor. Sevgi anlayışımızı tekrar yeniden tanımlamamız lazım. Herkesi olduğu gibi kabul etmemiz gerekiyor" dedi.
"Erkekler daha üstünmüş gibi yetiştirmek sıkıntıya yol açabilir"
Erkeklerin kadınlardan üstünmüş gibi yetiştirilmesinin ileride sıkıntıya yol açabileceğini kaydeden Hanım Demirbaş; "Bir insan hata yapıyorsa ki bunun cezasını Allah kesecek, dünyada hakimler keser. İnsanı hatasıyla, eksisiyle sevmektir gerçek sevgi. Yaptığını eleştirebilirsiniz, ona kızabilirsiniz. Ama kızmanın da eleştirmenin de bir adabı vardır. Saygı çerçevesini aşmadan bize uymuyorsa yolumuzu ayırabiliriz. ‘Ben seviyorum, ya benimsin ya kara toprağın’ mantığından da uzaklaşmamız gerekiyor. Çünkü duygular ve hisler de değişebiliyor. Zorla güzellik olmaz, sevgi bitince bunu sürdürmenin gereği yok. Bu sefer sorunlar gitgide daha da büyür. Şiddet, cinnet, cinayet kaçınılmaz olur. Kadına çocukken hak ettiği değeri vermek gerekir, insan olarak saygı duymak lazım. Erkekler daha üstünmüş gibi onları pohpohlayarak diğer tarafı da azarlayarak yetiştirmek ileride sıkıntıya yol açabilir." ifadelerini kullandı.
"Öfke sebebinin temizlenmesi için destek alınması şart"
Kişinin öfkeye, nefrete sebep olanları temizlemesi için destek alması gerektiğin vurgulayan Demirbaş; "Herkesi olduğu gibi kabul eden, saygıyla yaklaştığımız sevgi anlayışıyla bunu değiştirmemiz gerekiyor. Biz kim oluyoruz ki bir insanı öldürebiliyoruz? O insanın neler yaşadığını bizler bilemeyiz. En büyük hatayı da şöyle yapıyoruz, hep dışa bakıyoruz. Yani günah keçisi arıyoruz; insanları, koşulları suçluyoruz. Bizim saldırgan, öfke, kin dolu davranışlarımızı açıklayan, hatta cinayet işlememize sebep olan dış etkenler sanki biz masumlaştırıyor. Hayır, öyle bir dünya yok. Bunun tek sorumlusu bizim kendi iç dünyamızdır. Herkesin herkesi öldürmediğine göre öldürenler neden öldürüyor ona bakmamız gerekiyor. Kişi; öfkeye, nefrete sebep olan her ne yaşadıysa onların temizlenmesi, doğru çözüme kavuşturması için mutlaka destek alması gerektiğine inanıyorum böyle felaketlerin önüne geçilmesi için" şeklinde konuştu. Hiç kimsenin şiddeti hak etmediğini, bir suç varsa sevgi çerçevesinde hukuki yollardan hakkın aranması gerektiğin belirten Uzman Sosyal Pedagog / Psikolog Hanım Demirbaş konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Bir insanı öldürmek için haklı bir sebep yoktur. Öldürmek sadece Allah’ın elinde ve kudretinde olan bir şeydir. Orada Allah’a şirk koşuluyor, Allah’ın görevi üstleniliyor. Bir insanın canına son veriliyor. Bu nasıl büyük bir suçtur? Burada hangisinin suçu ağır basıyor, gayet ortada. Kadın günah işliyor veya başka bir şey yapıyorsa onunla yolumuz ayırırız ya da cezası neyse hukuki yollara başvururuz. Kadının hiç mi suçu yok? Kadın bir suç işliyorsa onun da iç dünyasına bakmak lazım, ne oldu da o suçu işledi. Öldürmeyi bırakalım; hiç kimse fiziksel şiddeti hak etmiyor. Buna kimsenin hakkı yok."
Demirbaş ayrıca kadına işlenen suçlara karşı cezaların caydırıcı olmadığını, yasal bir düzenlemenin gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yorum Yazın