Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orta Doğu'yu barış havzasına döndüreceklerini ifade ederek, “Niye kavga ediyoruz. Önümüzde iki engel var. Egemen güçler var. Onlarla bir araya gelip onlarla kavga etmek istemiyoruz, barış içinde yaşamak istiyoruz" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Orta Doğu'yu barış havzasına döndüreceklerini ifade ederek, “Niye kavga ediyoruz. Önümüzde iki engel var. Egemen güçler var. Onlarla bir araya gelip onlarla kavga etmek istemiyoruz, barış içinde yaşamak istiyoruz" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Denizli’ye gelen Kılıçdaroğlu, ilk olarak Babadağ ilçesini ziyaret etti. Cumhuriyet Meydanı’ndan vatandaşlara seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının göreve başlarken 7 kuraldan ayrılmaması gerektiğini söyleyerek, “Bunlardan en önemlisi vatandaşlar arasında ayrım yapmamalı. Başkan herkesi kucaklayacak. Sadece pozitif ayrımcılığı fakir mahallelerde ve fakir ailelerine karşı yapacak. Biz Türkiye’nin hiçbir yerinde çocuklar yatağa aç girsin istemiyoruz. Belediye başkanlarına milletin parasını harcadıkları için yapılan tüm harcamaların hesabını millete vereceksiniz. ‘Şehir hastaneleri, havaalanı yaptık’ diyorlar. Biz bunu sorgulamıyoruz ama kaç paraya yaptınız? Onu soruyorum. Bizde kul hakkı kavramı çok değerlidir. Kul hakkını yememenin temel kuralı harcanan her kuruşun hesabını millete vermektir. Ben bunu sorunca bana kızıyorlar. Havaalanı, yol, tünel yap ama kaça yaptın? Ben bunu soruyorum” dedi.
"Sizlerin oyu ile seçilen bir kişi yatırım yapıyorsa bunun hesabını vermek zorundayız" diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de ekonomi iyi gitmiyor. Her evde bir işsiz var. İşsizliğin ne olduğunu biliyor mu acaba Türkiye’yi yönetenler. Çocuk işsiz, baba da işsiz. Çocuğuna harçlık veremeyen babanın dramını sarayda oturanlar biliyor mu? Emin olun benim siyaset anlayışımda bir baba çocuğuna okula giderken harçlık veremiyorsa, benim o gece gözüme uyku girmez. 8.5 milyon işsiz var. 17 yılda ne yaptınız? Hani Türkiye uçacaktı, geriliyoruz. Bunu AK Partili kardeşlerimin düşünmesi lazım” diye konuştu.
Suriye’de Müslüman kanı aktığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Silahları kim veriyor ABD ve Rusya. ‘Birbirinizi öldürün’ diyor. Kim alet oluyor buna? Türkiye. Ne işimiz var Ortadoğu bataklığında. Bataklığa kim sürükledi bizi, bunu sorgulamamız lazım. 3,5 milyon Suriyeli geldi. Savaştan kaçıp geldiler. Mesele ne? Suriyelilere kızıyoruz. Suriyelilere kızmayalım. Onu buraya getiren adama kızalım. Onlar çalışıyor. Her biri bir yerde. 40 milyar dolar para verdik Suriyelilere. İdlib’te sıkıştık. 3,5 milyon Suriyeli Türkiye’nin kapısına dayanırsa şaşırmayın. Esad diyor ki ‘ben kendi ülkemde terörist istemiyorum.’ Sen bana Astana’da söz verdin, ne dedin? Teröristlerin elinden silahları alacağım. E al kardeşim, e alamıyoruz, bir gün alamıyorsan, ben onları toplayıp çıkarırım. 3,5 yetmedi, bir 3,5 milyon daha insan. Bu nasıl bir dış politikadır. Benim isyan ettiğim nokta bu. Suriyeliler asgari ücretin altında çalışıyor, bizim vatandaşlarımızın çocukları işsiz. Bunların üstünde hepimizin düşünmesi lazım” şeklinde konuştu.
Bütün Orta Doğu'yu barış havzasına döndüreceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Onlar bizim akrabamız. Ezidiler, Araplar burada da var. Niye kavga ediyoruz. Önümüzde iki engel var. Egemen güçler var. Onlarla bir araya gelip onlarla kavga etmek istemiyoruz, barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz devletin silah üreten askeri fabrikası o ülkenin namusudur. Bunu nasıl yabancı bir orduya verirsiniz. Bunu söyledim, ‘Satmadık’ dedi. Resmi Gazete'de kararname var. Cumhurbaşkanlığı logosu, imzası var. Tank palet fabrikasının özelleştirme kararnamesi var. 1105 sayılı kararnameyi niye gizliyorsunuz, ben eleştireceğim diye. Sen benden gizleyemezsin. Nerede olursa olsun onu bulur ve milletin önüne koyarım. Katar ordusu gelirse bizim fabrikada ürettiği tankları bizim ordumuza satacak. Memleket iyi yönetilmiyor, görüşlerimiz farklı olabilir ama bayrak, vatan gibi ortak paydalarımızın olması lazım” dedi.
İdlib konusunda hükümeti defalarca uyardığını söyleyen Kılıçadaroğlu, “’Yanlış yapıyorsunuz’ dedim. Biz koskoca Türkiye’yi Londra’da bir avuç tefeciye teslime ettik. 17 yılda bir avuç tefeciye ödediğimiz faiz 170 milyar dolar. Saat başına bu yıl ödenen faiz 2 milyon dolar. Aldığınız bu borçları ne yaptınız. Şimdi borçlanma genel müdürlüğü kurdular. Niçin, çünkü borçları yönetemiyorlar. Hepiniz düşünün, bu memleket hepimizin. Birlikte verdik bu memleketi kurarken. Önce tefecilerden bu ülkeyi kurtaralım, üretelim. Herkesin işi olsun” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın