Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yalıtım başta olmak üzere hanelerdeki enerji verimliliğini artırmak için vatandaşlara sağlanacak ucuz maliyetli finansman desteği için çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi Tanıtım Toplantısı’nda konuştu. Konuşmasının başında kaynakları daha akılcı ve pratik kullanmanın önemine dikkat çeken Bakan Dönmez, “Bugün dünya artık klasik üret, kullan, at modeline dayanan doğrusal ekonomi yerine kaynakların yeniden değerlendirildiği döngüsel ekonomi modelini benimsiyor. Bu durumu tetikleyen elbette tüketicilerin değişen istek ve talepleridir. İki yıl önce ilan ettiğimiz ulusal enerji verimliliği eylem planımızın başlıklarından biri de enerji verimliliğinin toplumsal bir kültüre dönüşmesini sağlayacak farkındalık, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleriydi. Enerji verimliliği bugün hanelerden sanayiye, ulaştırmadan tarıma kadar pek çok alanı kapsıyor. Enerji verimliliği ya da moda ya da trend bir kavram ya da uygulama değil, süreklilik arz eden bir eylem biçimidir. Bu nedenle enerji verimliliğini hayatımızın her alanına sirayet eden bir hareket tarzı, bir iş yapış kültürü haline getirmek mecburiyetindeyiz. Enerji zengini bir ülke değiliz. Bugün yerli ve yenilenebilir enerjide her bir puanlık artış, yaklaşık 100 milyon dolarlık enerji ithalatına engel oluyor. Bu işin üretim boyutu bir de verimlilik boyutu var ki onun getirisi bundan hayli fazla. 2017-2019 yılları arasında ulusal enerji verimliliği eylem planı kapsamında yürüttüğümüz faaliyetlerle 960 milyon dolarlık bir tasarruf sağladık. Yatırımları, projeleri hayata geçirmek kolay, işin icraat konusunda sıkıntımız yok. Önemli olan verimlilik eylemlerini günlük pratiklerimizin bir parçası haline getirmek. Burada, sanayiden haneye, tarımdan ulaştırmaya kadar hayatımızın her anına hakim olan, farkındalık ve bilinç düzeyimizin yüksek olduğu, davranış kalıplarımızı oluşturan, tüketim kültürümüzün ayrılmaz parçası haline gelen, sonraki nesillere de aktarılan sürekli bir yapıdan bahsediyorum” açıklamasını yaptı.
Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi verilerini paylaşan Bakan Dönmez, şunları söyledi:
“Son zamanlarda enerji verimliliğiyle ilgili toplumsal algının yükseldiği bir gerçek. Daha önce elektrik ve doğal gaz dağıtım sektörü için yaptırmış olduğumuz araştırma sonuçlarında da bu olguyu gördük. Orada enerji verimliliği uygulamalarının yüzde 40’lara kadar çıktığına şahit olduk. Birazdan sonuçlarını açıklayacağım Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi de bu yöndeki çalışmalarımızı doğrulayan en güncel araştırma sonucu oldu. Araştırmamızı 21 farklı şehirde 3 bin kişiyle yüz yüze görüşerek gerçekleştirdik. Böylece enerji verimliliği tutum ve davranış boyutunu kantitatif olarak ölçümledik. Kamuoyunda Enerji Verimliliği Bilinç Endeksi’ni 200 üzerinden 157,7 olarak tespit ettik. Bu değer kamuoyunun enerji verimliliği konusunda orta üst seviye bilinç düzeyinde olduğunu gösteriyor. Enerji Verimliliği Bilgi Endeksi ise 200 üzerinden 177,9 çıktı. Bu değer de bize kamuoyunun bilgi düzeyinin yüksek alt seviyede olduğunu gösteriyor. Enerji Verimliliği Davranış Endeksi ise yine 200 üzerinden 137,5 olarak çıktı. Yani bilgi ve bilincin davranışa evrilmesi konusunda diğer iki sonuca göre biraz gerideyiz. Enerji verimliliğini biliyoruz, farkındayız ancak uygulamaya geçişte istenilen seviyenin yakalanmadığını görüyoruz. Burası gelişim gösterebileceğimiz, paydaşlarla daha fazla iş birliğine gideceğimiz, kendimizi daha fazla anlatabileceğimiz bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Kamuoyunun yüzde 87,4’ü enerjiyi verimli kullanmanın önemini biliyor. Burada kilit husus enerji verimliliğinin toplumsal bir kültür haline gelerek günlük rutinimizi kuşatan bir eylem biçimi haline gelmesi. 35-44 arası yaş grubunda bilgi düzeyi diğer yaş gruplarına göre daha yüksek. Cinsiyet dağılımında ise kadınların enerji tasarrufuna yönelik bilgi düzeyleri erkeklere göre daha yüksek. Burada önemli bir husus öne çıkıyor. O da enerji verimliliği konusunun ailede başladığı gerçeği. Özellikle annelerimiz hem ilk öğretmen hem de rol model olması hasebiyle çocuklarımıza bu bilincin aşılanmasında en önemli figürlerin başında geliyor. Araştırmadan çıkan bir diğer sonuç da sosyoekonomik statü yükseldikçe enerji verimliliği bilgi düzeyi de artıyor. Enerji verimliliği özü itibariyle büyük sanayilerde işletme bütçesine, bireysel de aile bütçesine katkı sağlayan ticari bir yatırım aracıdır. Kaynağı verimli kullanmanın sonucu ortaya çıkan artı değerdir. Bu ekonomik değeri kaynağı daha fazla tüketerek heba etmemeliyiz. Enerji tasarrufuyla ilgili bilgi edinilen mecralar arasında ilk sırada yakın çevremiz geliyor. Aile, eş, dost ya da akrabadan edindiğimiz bilgilere daha fazla itimat ediyoruz. Bu da bize gösteriyor ki aile efradını, yakın çevremizi ya da kanaat önderlerini hedefleyen çalışmaların başarı şansı daha yüksek. Televizyon ve internet de bilgi edinilen diğer mecralar olarak ön plana çıkıyor. Enerji verimliliğine önem verilme nedenleri arasında faturaların düşmesi, yaşam standardının yükselmesi gibi bireysel motivasyonlar ilk sırada geliyor. Burada çevreyi korumak ve ülke kalkınması gibi toplumsal hedefler ikinci sırada. Hanelerde enerji verimliliği denilince akla gelen ilk şey yalıtım oluyor. Vatandaşlarımız yalıtımın kısa ve orta vadede dönüşünü gördüğü için bu alana daha fazla rağbet gösteriyor.”
Bakan Dönmez, yalıtım başta olmak üzere hanelerdeki enerji verimliliğini artırmak için vatandaşlara sağlanacak ucuz maliyetli finansman desteği için çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Diğer alanlarda da enerji verimliliğinin oluşturacağı ekonomik değeri iyi anlatmak zorundayız. Burada bizim adımıza çıkan önemli bir ödev de bu oldu. Bilginin davranışa dönüş oranlarına ilişkin de bazı detaylar vermek istiyorum. Aydınlatma, yalıtım ve ısıtma-soğutma ile ilgili bilginin davranışa dönüş oranı yüzde 54 ila 57 arasında değişiyor. Ulaşım, bilginin davranışa dönüşme oranının en yüksek olduğu alan. Buradaki oran yüzde 70,9. Ekipman kullanımında ise bu oran yüzde 64,3 düzeyinde. Beyaz eşya seçiminde aynı kapasitede daha verimli olanı tercih oranı ise yüzde 68,9. Enerji verimliliğine yönelik tutum ortalaması ise yüzde 57,6 olarak çıktı. Buradan hareketle toplumun enerji verimliliğiyle ilgili üzerine düşeni yapma konusunda hazır olduğunu gördük. Bizim üzerimize düşen en önemli hususlardan biri de enerji kimlik belgesiyle ilgili. Kamuoyunun yüzde 42,6’sı binalarda enerji kimlik belgesinden haberdar değil. Yüzde 62,2’si ise yeterince bilgi sahibi değil” dedi.
Bilinç endeksi araştırmasını belirli periyotlarla yineleyeceklerinin altını çizen Dönmez, “Bir sonraki çalışmamız 2021 ve sonrasında tercihen iki yılda bir olacak. Enerji verimliliği, hayatımızda konfor ve standartlarımızdan ödün vermeden, üretimde miktar ve kalite düşüşüne yol açmadan; bilinç ve davranış kalıpları geliştirmektir. Enerji verimliliği aynı zamanda ulusal bazda istihdam, rekabetçilik, üretkenlik, varlık değer artışı, kaynakların etkin yönetimi açısından da fırsat alanıdır. Bizim buradaki temel prensibimiz bilgi, bilinç, eylem çerçevesi içerisinde enerji verimliliğini zihinsel ve davranışsal refleks haline getirmektir. Araştırma sonuçları toplumun bu konudaki zihniyet değişimine açık olduğunu ve daha da önemlisi istekli olduğunu gösteriyor. Planlı ve uzun dönemli bir iletişim planıyla bu konudaki hareketliliğin daha da artacağını düşünüyorum. Bilinç endeksi çalışmamızın sonuçlarının ilk girdi olarak kullanıldığı Enerji Verimliliği Stratejik İletişim Planımızı da hazırladık. Paydaşlarımızın görüşlerine sunduk. Onların geri bildirimleriyle revizelerimizi tamamladık. İnşallah önümüzdeki hafta Pazartesi Bakanlığımızın web sayfasından paylaşmış olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Yorum Yazın