Babasından öğrendiği kalaycılık mesleğini sürdürerek köy köy gezen Köksal Burgu, mesleğinin son temsilcilerinden biri olduğunu ifade ederek, “Porselen ve çelik çıktı, önce bakır sonra kalaycılık unutuldu. Köy köy dolaşıp müşteri arıyoruz” dedi.
Kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Köksal Burgu (51), eşiyle birlikte bakır kapları kalaylayarak sağlıklı şekilde kullanılmasına imkan sağlıyor. Türk mutfağının vaz geçilmezi bakır kap ve kazanların halen kullanıldığına dikkat çeken Burgu, “Eskisi kadar olmasa da kırsal alanda halen bakır kazan ve tepsiler kullanılıyor. Tabak ve küçük mutfak eşyaları az olsa da kazanlar halen mutfakta kullanılmaya devam ediyor” dedi.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşadığını belirten Köksal Burgu Çivril’e en son 10 yıl önce geldiğini belirterek, “Mesleği babamdan öğrendim. 15 yaşımdan beri kalaycıyım. Önceden Edremit’te dükkanımız vardı. Müşteriler işyerimize gelir malzemesini bırakırdı. Zamanla bakır kaplar azaldı işler yavaşladı. Bizde dükkan masraflarını karşılayamaz olduk. 15 yıldır gezerek kalaycılık yapıyorum, Çivril’e en son 10 yıl önce gelmiştim. Şimdi tekrar nasip oldu yaklaşık bir ay burada kalacağım” dedi.
Kendi evimizde 3 ay yatıyoruz
Sürekli gezdiklerini belirten Burgu “15 yıldır memleketimizden uzak yaşıyoruz. Gezerek kalaycılık yapmak zor olsa da ekmek parası için bırakamıyoruz. Elimizden başka iş gelmiyor. Kendi evimizde senede 3 ay anca yatabiliyoruz onun dışında sürekli dolaşıyor iş arıyoruz. Ege bölgesinin gitmediğimiz il ve ilçesi kalmıyor bazen iç Anadolu bölgesine de geçiyoruz” dedi.
Tahrip olan kapları da düzeltiyoruz
Kalay için gelen tabak ve kazanlarda oluşan zedelenme ve eğrilmeleri de düzelten Köksal Burgu, “Bakır kap yumuşak olur bazen kullanımdan ya da saklandığı yerde eğrilir. Müşteri bize kabı getirdiği zaman önce bakımını yaparız sonra kalayını tamamlarız. Bir kap kalaylandıktan sonra her gün kullanılırsa beş yıl kalay istemez ama kalay zamanı geldiğinde de mutlaka kalaylanmalı. Sağlık açısından bakır kalaylı olmalı” dedi.
Yorum Yazın