Pamukkale Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Hasalettin Deligöz, fikri olana devletin her türlü imkânı sağlayarak gerekli parayı verdiğini, bunun iyi anlatılması ve sunulmasının önemli olduğunu söyledi. Basın İlan Kurumu (BİK) Denizli Şube...
Pamukkale Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Hasalettin Deligöz, fikri olana devletin her türlü imkânı sağlayarak gerekli parayı verdiğini, bunun iyi anlatılması ve sunulmasının önemli olduğunu söyledi.
Basın İlan Kurumu (BİK) Denizli Şube Müdürlüğü'nün düzenlediği 'Cumartesi Buluşmaları', Pamukkale Teknokent ev sahipliğinde Teknokent'te yapıldı. Toplantıya Deligöz, BİK Şube Müdürü Halit Peltek, Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC) Başkanı Önder Varol ve gazeteciler katıldı.
Toplantıda teknokentler hakkında bilgi veren Genel Müdür Deligöz, yeni fikir ve buluş sahiplerinin başarılı olabilmesi için uygun bir çalışma ortamı sağlayan teknokentler, üniversite-sanayici işbirliğinin uygulama merkezleri haline geldiğini söyledi. Sanayiciler, üniversitelerdeki teknokentleri Ar-Ge Merkezi olarak kullanabildiği gibi hocalar da şirket kurup ürettiği ürünün patentini alarak ticarete atılabildiğini ifade eden Deligöz, "Yıllarca üniversite-sanayici işbirliği konuşuldu ancak iki tarafta adım atmadı. Fikri olanlara gerek TÜBİTAK gerekse bakanlıkta para var. Önemli olan projenizi doğru bir şekilde sunmak." dedi.
Denizli'deki Teknokent'te bünyelerinde 62 şirketin üniversite-sanayi işbirliğini sağlamış durumda olduğunu dile getiren Deligöz, "Şu anda Türkiye genelinde 49 teknokentin 34'ünün faal halde çalışıyor. Bizim dışımızda 134 tane daha ar-ge merkezi var. Mutlaka yenilik üretmemiz gerekiyor. Dünyada 3 kişiden ikisinin bornozunu biz giydiriyoruz ama markamız yok.” diye konuştu.
Artık devletin, üniversite hocalarının masada oturarak kariyerini sadece bilimsel makale yayımlayıp yapmasını istemediğini, patent almaya yönlendirdiğini ifade eden Doç. Dr. Deligöz, “40 yıllık sanayi, 20 yıllık üniversite tecrübem var. Sanayici hocayı danışman olarak kullanması gerekir. Sanayici bedavaya hocanın fikrini kullanmak istiyor. Bu son derece yanlış Maalesef bizim hocalar ders ücreti, makam mansıp peşinde. Profesör olunca yatıyorlar. Avrupa ve ABD’de öyle değil. Bu üniversitelerde ‘ne kadar proje getirdin?’ onu soruyorlar. ‘Kaç milyarlık yatırım yaptın?’ diye soruyorlar. Yıllarca üniversite deyince bizim aklımıza hep eğitim, öğretim birazda araştırma geldi. Ama dünyada bu şekilde değil. Bilimsel çalışmaların mutlaka ticarileştirilmesi gerekiyor. ABD’de yapılan analizde dört basamak var fikir, proje, prototip ve sanayide uygulaması. Biz tez yazıp makale yazdık orada kaldık. Artık patente yönelip sanayide üretime geçmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Deligöz konuşmasının ardından gazetecileri Pamukkale Teknokent'i gezdirerek bilgi verdi.
Basın İlan Kurumu (BİK) Denizli Şube Müdürlüğü'nün düzenlediği 'Cumartesi Buluşmaları', Pamukkale Teknokent ev sahipliğinde Teknokent'te yapıldı. Toplantıya Deligöz, BİK Şube Müdürü Halit Peltek, Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC) Başkanı Önder Varol ve gazeteciler katıldı.
Toplantıda teknokentler hakkında bilgi veren Genel Müdür Deligöz, yeni fikir ve buluş sahiplerinin başarılı olabilmesi için uygun bir çalışma ortamı sağlayan teknokentler, üniversite-sanayici işbirliğinin uygulama merkezleri haline geldiğini söyledi. Sanayiciler, üniversitelerdeki teknokentleri Ar-Ge Merkezi olarak kullanabildiği gibi hocalar da şirket kurup ürettiği ürünün patentini alarak ticarete atılabildiğini ifade eden Deligöz, "Yıllarca üniversite-sanayici işbirliği konuşuldu ancak iki tarafta adım atmadı. Fikri olanlara gerek TÜBİTAK gerekse bakanlıkta para var. Önemli olan projenizi doğru bir şekilde sunmak." dedi.
Denizli'deki Teknokent'te bünyelerinde 62 şirketin üniversite-sanayi işbirliğini sağlamış durumda olduğunu dile getiren Deligöz, "Şu anda Türkiye genelinde 49 teknokentin 34'ünün faal halde çalışıyor. Bizim dışımızda 134 tane daha ar-ge merkezi var. Mutlaka yenilik üretmemiz gerekiyor. Dünyada 3 kişiden ikisinin bornozunu biz giydiriyoruz ama markamız yok.” diye konuştu.
Artık devletin, üniversite hocalarının masada oturarak kariyerini sadece bilimsel makale yayımlayıp yapmasını istemediğini, patent almaya yönlendirdiğini ifade eden Doç. Dr. Deligöz, “40 yıllık sanayi, 20 yıllık üniversite tecrübem var. Sanayici hocayı danışman olarak kullanması gerekir. Sanayici bedavaya hocanın fikrini kullanmak istiyor. Bu son derece yanlış Maalesef bizim hocalar ders ücreti, makam mansıp peşinde. Profesör olunca yatıyorlar. Avrupa ve ABD’de öyle değil. Bu üniversitelerde ‘ne kadar proje getirdin?’ onu soruyorlar. ‘Kaç milyarlık yatırım yaptın?’ diye soruyorlar. Yıllarca üniversite deyince bizim aklımıza hep eğitim, öğretim birazda araştırma geldi. Ama dünyada bu şekilde değil. Bilimsel çalışmaların mutlaka ticarileştirilmesi gerekiyor. ABD’de yapılan analizde dört basamak var fikir, proje, prototip ve sanayide uygulaması. Biz tez yazıp makale yazdık orada kaldık. Artık patente yönelip sanayide üretime geçmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Deligöz konuşmasının ardından gazetecileri Pamukkale Teknokent'i gezdirerek bilgi verdi.
Yorum Yazın