Kenar mahallelere açılan okuma salonları, özellikle doğudan göç eden vatandaşların çocuklarının eğitiminde umut kapısı oldu. Şehirde sınavlarda en az puanı alan okulların öğrencilerin okuma salonlarında verilen eğitim sayesinde elde...
Kenar mahallelere açılan okuma salonları, özellikle doğudan göç eden vatandaşların çocuklarının eğitiminde umut kapısı oldu. Şehirde sınavlarda en az puanı alan okulların öğrencilerin okuma salonlarında verilen eğitim sayesinde elde ettiği başarı, en gözde okulların bile üstüne çıkıyor. Okuma salonlarında ders alan çocukların sınavlarda yerleşme oranı yüzde 82'yi buluyor. Denizli'de Zirve Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin ilki 2010 yılında 6, 7 ve 8. sınıflar için açmaya başladığı Karşıyaka, Gümüşler ve Fatih eğitim merkezlerinde eğitim gören öğrenciler Anadolu, sosyal bilimler ve fen liseleri sınavlarını rahatlıkla kazanıyor. Altı personel ve 21 öğretmenin çalıştığı üç eğitim merkezinde bin 50 öğrenciye Türkçe, matematik, fen, sosyal bilgiler ve İngilizce dersleri veriliyor. Bir yıllık eğitim için velilerinden 100 lira sembolik ücret alınıyor. Bu ücreti bile ödeyemeyecek durumdaki veliler, 5-10 taksite bölünmesini isteyebiliyor. Çocuklara bu imkânı sağlayanlar ise hayırsever vatandaşlardan oluşuyor.
Gümüşler Eğitim Merkezi Müdürü Abdullah Aslan, bulundukları mahallede dershane olmadığını, açtıkları eğitim merkeziyle dershaneyi çocukların ayağına getirdiklerini söyledi. Gelen çocukları yoğun başvurudan dolayı sınavla aldıklarını ifade eden Aslan, "Biz eğitim ücreti almıyoruz. Sadece yayınların ücretini alıyoruz. O da yıllık 100 lira civarında; karşılığında çocuklara 10 kitap, 10 deneme sınavı ve yaklaşık 500 yaprak test veriyoruz. Bu 100 liralık ücreti alırken bile bazı velilerimiz ödeyemeyeceklerini düşünüyor. Biz gerçekten bu durumda olan velilerden kitap ücreti almıyoruz, derneğimiz karşılıyor. Taksit kolaylığı da sağlıyoruz. Buradaki 300 öğrencimizin velilerinin 270'i işçi. Bu işçilerin de 100 kusuru tekstil işçisi, geri kalanı gündelikçi. Velilerimizin çok azı emekli; beş altı emekli, beş altı da berber veya bakkal tarzı küçük esnaf." dedi.
Üç senelik bir kurum olmalarına rağmen başarı yüzdelerinin yüzde 82 olduğunu ifade eden Aslan, "Bu öğrencilerimiz, tercihli okullar dediğimiz fen, Anadolu öğretmen, sosyal bilimler gibi Denizli'nin önde gelen liselerine yerleşti. Denizli'deki ilköğretimlerin yedi sekiz tanesinden öğrenci geliyor. Bunlar, başarı sıralamasında Denizli'nin en son okulları. Bu da gözönüne alınırsa gerçekten başarımız oldukça yüksek. Bazı okullar, sadece bize gelen öğrencilerin bir yerlere yerleştiğini söylüyor." diye konuştu.
'OKUMA SALONLARINA GİDEN ÇOCUKLAR TAŞ ATMIYOR, HAYATINI KURTARIYOR'
Eğitim merkezinde öğrencilere yemek verip çeşitli etkinlikler düzenlediklerini anlatan Abdullah Aslan, öğretmenlerin maaşları, sigortaları, elektrik, su ve ısınma giderlerinin Zirve Derneği aracılığıyla hayırseverler tarafından karşılandığını belirtti. Çocukların yüzde 82'sinin doğudan göçmüş ailelerin olduğunu kaydeden Aslan, şunları söyledi: "Doğudan gelen insanlar, burada hazır yerleri olmadığı için, 'Önce ev ve iş sahibi olalım.' düşüncesiyle hareket ediyor. En son vakit kalırsa çocukların eğitimiyle ilgileniyorlar. Bu ev ve işyeri sahibi olma sürecinde çocuklar, arada problemli büyüyor. Doğu ve güneydoğuda rastladığımız manzaralar, aslında Denizli'de de var. Burada da yasadışı eylemler oluyor. Terör olmasa da farklı suçlara bulaşabiliyorlar. Çocuklar daha küçükken bu tür şeylerle yardımcı olmaya çalışıyoruz. Genellikle burayı valimiz, belediye başkanımız ve emniyet müdürümüz ziyaret ediyorlar. Onlar da bize sürekli teşekkür ediyor. Aileler teşekkür ediyor."
Çocuklarını okuma salonuna gönderen veliler de eğitimden oldukça memnun. İki çocuğundan birisinin, okuma salonuna gönderdikten sonra Tavas Sağlık Meslek Lisesi'ni kazandığını ifade eden ev hanımı Yeter Sancak, "Bir kızım da burada okudu. Benim oğlanın dersleri okulda hiç iyi değildi, buraya gelince düzeldi. Sokağa gitmiyor. Cumartesi pazar geliyorlar. Buradan çok memnunuz, kendimiz de geliyoruz. Burada bir kitap parasını veriyoruz." şeklinde konuştu.
İDEALİST ÖĞRETMENLER, DERSLERİ SEVDİREREK BAŞARI KAZANIYOR
Öğrenciler de öğretmenlerinin okulda anlattıklarını okuma salonlarında pekiştirdiklerini söylüyor.
Veysi Arslantosun: "Okulda eksik kaldığımız konuları, hocalarımızın yardımıyla iyice pekiştiriyoruz. Okulda hocalar bir defa anlatıp geçiyor, anlamadığımız konular oluyor, burada anlamış oluyoruz. Derslerde daha iyi bir başarı sağlamış oluyoruz."
Kerem Sağlamer: "Hocalarımız çok güzel ders anlatıyor. Ben şahsen okuldaki öğretmenlerin anlattıklarından bazılarını anlamadığımda, burada sorduğumda daha iyi anlayabiliyorum. Burası benim için çok iyi bir gelişme kaynağı oldu. Bu yıl arkadaşlarımdan daha üst seviyede oldum. Buraya gelmeden önce biraz daha düşüktü seviyem."
Fatma Rukiye Kaya: "Okulda anlayamadığımız konular oluyor. Bu sene ikinci senem olacak, diğer senelere göre buraya geldiğim zamanı karşılaştırırsak derslerim daha da yükseldi. Sınavlarda başarım artı."
Buse Nur Çimentepe: "Ben avukat olmak istiyorum. Bunun için sosyal bilimler lisesinde kendimi geliştirmek istiyorum. Buranın faydası benim için matematikte oldu. Matematiğimi geliştirdim, 70 alıyorsam, 90'lara çıkardım."
Kader Kılıç: "Burada sadece ders bilgisi olarak değil, ahlâk bilgisi olarak da kendimi yükseltebildim. Eskiden pek derslere yoğunlaşamıyordum. Avukat olmak istiyorum. Avukatlık genellikle sözelle ilgili bir ders. Başkalarıyla konuşurken artık daha dikkat edebiliyorum. Eskiden iyi konuşamıyordum, kendimi açamıyordum. Buraya geldikten sonra öğretmenlerimizle bazı aktivitelere katılarak kendimi geliştirebiliyorum. Rehber öğretmenimiz, her hafta veya ay at çiftliğine, sinemaya, yemeğe götürüyor. Çok eğleniyoruz. Geçen hafta bowlinge gitmiştik, çok iyi zaman geçirdik. Bizimle çok iyi ilgileniyorlar, ailelerimiz onlara güveniyor. Burası bizim için başlangıç senesi oldu. Öğretmenlerimiz bunları yaparak bize azim katıyor. Bu azimle daha fazla ders çalışmamızı sağlıyorlar."
Gümüşler Eğitim Merkezi Müdürü Abdullah Aslan, bulundukları mahallede dershane olmadığını, açtıkları eğitim merkeziyle dershaneyi çocukların ayağına getirdiklerini söyledi. Gelen çocukları yoğun başvurudan dolayı sınavla aldıklarını ifade eden Aslan, "Biz eğitim ücreti almıyoruz. Sadece yayınların ücretini alıyoruz. O da yıllık 100 lira civarında; karşılığında çocuklara 10 kitap, 10 deneme sınavı ve yaklaşık 500 yaprak test veriyoruz. Bu 100 liralık ücreti alırken bile bazı velilerimiz ödeyemeyeceklerini düşünüyor. Biz gerçekten bu durumda olan velilerden kitap ücreti almıyoruz, derneğimiz karşılıyor. Taksit kolaylığı da sağlıyoruz. Buradaki 300 öğrencimizin velilerinin 270'i işçi. Bu işçilerin de 100 kusuru tekstil işçisi, geri kalanı gündelikçi. Velilerimizin çok azı emekli; beş altı emekli, beş altı da berber veya bakkal tarzı küçük esnaf." dedi.
Üç senelik bir kurum olmalarına rağmen başarı yüzdelerinin yüzde 82 olduğunu ifade eden Aslan, "Bu öğrencilerimiz, tercihli okullar dediğimiz fen, Anadolu öğretmen, sosyal bilimler gibi Denizli'nin önde gelen liselerine yerleşti. Denizli'deki ilköğretimlerin yedi sekiz tanesinden öğrenci geliyor. Bunlar, başarı sıralamasında Denizli'nin en son okulları. Bu da gözönüne alınırsa gerçekten başarımız oldukça yüksek. Bazı okullar, sadece bize gelen öğrencilerin bir yerlere yerleştiğini söylüyor." diye konuştu.
'OKUMA SALONLARINA GİDEN ÇOCUKLAR TAŞ ATMIYOR, HAYATINI KURTARIYOR'
Eğitim merkezinde öğrencilere yemek verip çeşitli etkinlikler düzenlediklerini anlatan Abdullah Aslan, öğretmenlerin maaşları, sigortaları, elektrik, su ve ısınma giderlerinin Zirve Derneği aracılığıyla hayırseverler tarafından karşılandığını belirtti. Çocukların yüzde 82'sinin doğudan göçmüş ailelerin olduğunu kaydeden Aslan, şunları söyledi: "Doğudan gelen insanlar, burada hazır yerleri olmadığı için, 'Önce ev ve iş sahibi olalım.' düşüncesiyle hareket ediyor. En son vakit kalırsa çocukların eğitimiyle ilgileniyorlar. Bu ev ve işyeri sahibi olma sürecinde çocuklar, arada problemli büyüyor. Doğu ve güneydoğuda rastladığımız manzaralar, aslında Denizli'de de var. Burada da yasadışı eylemler oluyor. Terör olmasa da farklı suçlara bulaşabiliyorlar. Çocuklar daha küçükken bu tür şeylerle yardımcı olmaya çalışıyoruz. Genellikle burayı valimiz, belediye başkanımız ve emniyet müdürümüz ziyaret ediyorlar. Onlar da bize sürekli teşekkür ediyor. Aileler teşekkür ediyor."
Çocuklarını okuma salonuna gönderen veliler de eğitimden oldukça memnun. İki çocuğundan birisinin, okuma salonuna gönderdikten sonra Tavas Sağlık Meslek Lisesi'ni kazandığını ifade eden ev hanımı Yeter Sancak, "Bir kızım da burada okudu. Benim oğlanın dersleri okulda hiç iyi değildi, buraya gelince düzeldi. Sokağa gitmiyor. Cumartesi pazar geliyorlar. Buradan çok memnunuz, kendimiz de geliyoruz. Burada bir kitap parasını veriyoruz." şeklinde konuştu.
İDEALİST ÖĞRETMENLER, DERSLERİ SEVDİREREK BAŞARI KAZANIYOR
Öğrenciler de öğretmenlerinin okulda anlattıklarını okuma salonlarında pekiştirdiklerini söylüyor.
Veysi Arslantosun: "Okulda eksik kaldığımız konuları, hocalarımızın yardımıyla iyice pekiştiriyoruz. Okulda hocalar bir defa anlatıp geçiyor, anlamadığımız konular oluyor, burada anlamış oluyoruz. Derslerde daha iyi bir başarı sağlamış oluyoruz."
Kerem Sağlamer: "Hocalarımız çok güzel ders anlatıyor. Ben şahsen okuldaki öğretmenlerin anlattıklarından bazılarını anlamadığımda, burada sorduğumda daha iyi anlayabiliyorum. Burası benim için çok iyi bir gelişme kaynağı oldu. Bu yıl arkadaşlarımdan daha üst seviyede oldum. Buraya gelmeden önce biraz daha düşüktü seviyem."
Fatma Rukiye Kaya: "Okulda anlayamadığımız konular oluyor. Bu sene ikinci senem olacak, diğer senelere göre buraya geldiğim zamanı karşılaştırırsak derslerim daha da yükseldi. Sınavlarda başarım artı."
Buse Nur Çimentepe: "Ben avukat olmak istiyorum. Bunun için sosyal bilimler lisesinde kendimi geliştirmek istiyorum. Buranın faydası benim için matematikte oldu. Matematiğimi geliştirdim, 70 alıyorsam, 90'lara çıkardım."
Kader Kılıç: "Burada sadece ders bilgisi olarak değil, ahlâk bilgisi olarak da kendimi yükseltebildim. Eskiden pek derslere yoğunlaşamıyordum. Avukat olmak istiyorum. Avukatlık genellikle sözelle ilgili bir ders. Başkalarıyla konuşurken artık daha dikkat edebiliyorum. Eskiden iyi konuşamıyordum, kendimi açamıyordum. Buraya geldikten sonra öğretmenlerimizle bazı aktivitelere katılarak kendimi geliştirebiliyorum. Rehber öğretmenimiz, her hafta veya ay at çiftliğine, sinemaya, yemeğe götürüyor. Çok eğleniyoruz. Geçen hafta bowlinge gitmiştik, çok iyi zaman geçirdik. Bizimle çok iyi ilgileniyorlar, ailelerimiz onlara güveniyor. Burası bizim için başlangıç senesi oldu. Öğretmenlerimiz bunları yaparak bize azim katıyor. Bu azimle daha fazla ders çalışmamızı sağlıyorlar."
Yorum Yazın