UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale’yi 2013 yılının ilk 9 ayında 1 milyon 263 bin 497 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Geçen yılın aynı dönemine göre turist sayısı yüzde 10.09 arttı. Pamukkale’yi geçen ağustos...
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Pamukkale’yi 2013 yılının ilk 9 ayında 1 milyon 263 bin 497 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Geçen yılın aynı dönemine göre turist sayısı yüzde 10.09 arttı. Pamukkale’yi geçen ağustos ayında ise 74 bin 140 yerli, 185 bin 451yabancı olmak üzere toplam 259 bin 591 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Pamukkale’de Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın yüzdüğü havuz cazibe merkezi haline geldi.
Antik dönemde termal sağlık merkezi olan Pamukkale’deki antik havuz, travertenlerin yanı sıra turistlerin uğrak yerlerinde biri haline geldi. Yaz aylarında günlük ortalama 2 bin kişinin girdiği antik havuza bu yılın ilk 9 ayında toplam 276 bin 488 turist girdi. Denizli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Oklu, yabancı turistlerin Denizli’yi pek duymasalar da UNESCO dünya miras listesindeki Pamukkale’nin, herkesin hatırladığı, çok önemli arkeolojik ve doğal sit alanı olduğunu söyledi. Pamukkale dolayısıyla Denizli’nin de Türkiye’de en çok turistin çeken 4. il olduğunu ifade eden Oklu, "Pamukkale’ye yılda 1 milyon 600-700 bin ziyaretçi geliyor. Antalya, Muğla, İzmir hattından, Anadolu turlarından organizasyonlarla Pamukkale’ye 1,5 milyonun üzerinde ciddi bir turist akışı var. Her sene artan oranda ziyaretçi geliyor. Pamukkale’ye beyazlığı veren jeotermal suyun çıktığı antik havuz, bir cazibe bölgesi oldu. ‘Kleopatra havuzu’ olarak da bilinen bu havuza, yabancı turistlerin, özellikle Rusların yoğun ilgisi var. Turizm acenteleri, konuklarının rağbet ettiği antik havuz tercihlerini karşılamak üzere paket programlar alıyorlar." dedi.
Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın da yüzdüğü rivayet edilen Kleopatra havuzu, antik dönemde Termal sağlık merkezi olan Pamukkale'de meydana gelen depremde portik sütunların yıkılmasıyla, antik kalıntılar içerisinde oluştuğunu belirten Oklu, "Roma döneminden kalma havuzdaki su, insan vücut ısısı sıcaklığına yakın olup yaz kış su sıcaklığı 36 derece. Pamukkale’ye beyazlığı veren bu termal sudan saniyede 450 litre çıkıyor." diye konuştu.
Kleopatra havuzuna girenlerin teninin beyazladığı, güzellik geldiği yönünde bir yaklaşımın bulunduğunu vurgulayan Oklu, "Bu su diğer termal sular gibi değil, çok özel, çok önemli bir su. Bu suyun içinde 2 saat yüzdükten sonra teninin renginin açıldığını, müthiş bir tedavi etkisinin olduğunu herkes görüyor. Bugüne kadar havuzumuza gelen herkes muhteşem bir termal tedavi alanı olduğu, insana şifa verdiği noktasında hemfikir. Prof. Dr. Zeki Karagülle’nin Pamukkale’nin sularıyla ilgili hazırladığı raporda ve burasıyla ilgili hazırlanan diğer raporlarda, termal suların sindirim sistemi, romatizma, eklem rahatsızlıkları, cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği yer alıyor. Bu su Türkiye’de içilebilir nitelikte temiz bir termal su." şeklinde konuştu.
Antik dönemde termal sağlık merkezi olan Pamukkale’deki antik havuz, travertenlerin yanı sıra turistlerin uğrak yerlerinde biri haline geldi. Yaz aylarında günlük ortalama 2 bin kişinin girdiği antik havuza bu yılın ilk 9 ayında toplam 276 bin 488 turist girdi. Denizli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Oklu, yabancı turistlerin Denizli’yi pek duymasalar da UNESCO dünya miras listesindeki Pamukkale’nin, herkesin hatırladığı, çok önemli arkeolojik ve doğal sit alanı olduğunu söyledi. Pamukkale dolayısıyla Denizli’nin de Türkiye’de en çok turistin çeken 4. il olduğunu ifade eden Oklu, "Pamukkale’ye yılda 1 milyon 600-700 bin ziyaretçi geliyor. Antalya, Muğla, İzmir hattından, Anadolu turlarından organizasyonlarla Pamukkale’ye 1,5 milyonun üzerinde ciddi bir turist akışı var. Her sene artan oranda ziyaretçi geliyor. Pamukkale’ye beyazlığı veren jeotermal suyun çıktığı antik havuz, bir cazibe bölgesi oldu. ‘Kleopatra havuzu’ olarak da bilinen bu havuza, yabancı turistlerin, özellikle Rusların yoğun ilgisi var. Turizm acenteleri, konuklarının rağbet ettiği antik havuz tercihlerini karşılamak üzere paket programlar alıyorlar." dedi.
Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın da yüzdüğü rivayet edilen Kleopatra havuzu, antik dönemde Termal sağlık merkezi olan Pamukkale'de meydana gelen depremde portik sütunların yıkılmasıyla, antik kalıntılar içerisinde oluştuğunu belirten Oklu, "Roma döneminden kalma havuzdaki su, insan vücut ısısı sıcaklığına yakın olup yaz kış su sıcaklığı 36 derece. Pamukkale’ye beyazlığı veren bu termal sudan saniyede 450 litre çıkıyor." diye konuştu.
Kleopatra havuzuna girenlerin teninin beyazladığı, güzellik geldiği yönünde bir yaklaşımın bulunduğunu vurgulayan Oklu, "Bu su diğer termal sular gibi değil, çok özel, çok önemli bir su. Bu suyun içinde 2 saat yüzdükten sonra teninin renginin açıldığını, müthiş bir tedavi etkisinin olduğunu herkes görüyor. Bugüne kadar havuzumuza gelen herkes muhteşem bir termal tedavi alanı olduğu, insana şifa verdiği noktasında hemfikir. Prof. Dr. Zeki Karagülle’nin Pamukkale’nin sularıyla ilgili hazırladığı raporda ve burasıyla ilgili hazırlanan diğer raporlarda, termal suların sindirim sistemi, romatizma, eklem rahatsızlıkları, cilt rahatsızlıklarına iyi geldiği yer alıyor. Bu su Türkiye’de içilebilir nitelikte temiz bir termal su." şeklinde konuştu.
Yorum Yazın