Bilinen ilk tıp uygulamalarından olan Hacamat (Kupa Tedavisi), çok eski bir tedavi yöntemi olmasına karşı son zamanlarda tekrar gündeme geldi.
Bilinen ilk tıp uygulamalarından olan Hacamat (Kupa Tedavisi), çok eski bir tedavi yöntemi olmasına karşı son zamanlarda tekrar gündeme geldi.
Hacamatın derinin ince ve yüzeysel olarak kesilip mevcut kanın vakumlu kupalara alınması olduğunu belirten Nabız Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Dr. Orhan Şahin, Hacamat tedavisi ve bilinmeyenleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Şahin, “Geleneksel olarak ağrı, sızı veya hastalık durumunda organa yakın bölgelerden halk arasında yaygın olarak yapılmaktayken artık günümüzde unutulmaya başlanmış bir tedavi yöntemidir. Hacamatın ilk tıp uygulamalarından biri olduğunun biliyoruz. Doğuda, Çin en az beş bin yıl boyunca tedavi noktalarına uygun olarak bu yöntemi uygulamaktadır. Batıda, kupa terapisi olarak Mısır’da doğmuştur Eski Mısırlılar hemen her hastalık için kupa terapisini uygulamışlardır. Hipokrat ve Galen kupa terapisinin sadık savunucuları ve kullanıcıları olmuşlardır. İslam dünyasında Peygamber Efendimizin bizzat kendisinin uyguladığı ve ümmetine tavsiye ettiği sünnet olarak uygulana gelmiştir. İbni Sina eserlerinde hacamattan bahsetmiş ve yılda iki üç defa sağlıklı kişilerin yaptırmaları gerektiğini belirtmiştir" dedi.
HACAMATIN UYGULAMA ALANLARI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Alternatif tedavi yöntemlerinden olan hacamatın birçok rahatsızlıkta fayda sağladığının görüldüğüne işaret eden Dr. Şahin, “Fakat modern tıpta bu rahatsızlıklarla ilgili yeterli çalışma yapılmadığı için alternatif tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Özellikle bağışıklık sistemini arttırdığı yüzeysel dolaşımı düzenlediği buna bağlı ortaya çıkan rahatsızlıkların giderilmesinde tavsiye edilen hacamat bel ağrısı, eklem ağrıları, baş ağrısı, varis ağrılarında özellikle etkili olduğu bilinmektedir. Sünnete uygun olarak yapılması düşünülen hacamat ilkbahar ve sonbahar aylarında tavsiye edilmektedir. Bu döneme denk gelen hicri ayların 17,19 ve 21. Günleri en faydalı günlerdir. Bu dönemlerin ayın çekim gücüyle ilgili olduğu ve vücutta bununla ilgili etkilenme olacağı belirtilmektedir. Hacamatın aç karnına yapılması tavsiye edilmektedir. Takriben 3-4 saat öncesi yeme içme kesilmesi yeterlidir. Hayvansal gıdaların hacamattan 24 saat öncesi ve sonrası yenmemesi uygundur. Hacamat sonrası 2 saat aç kalınması bir şey yenmemesi gerekmekte bu süre zarfında bal şerbeti tavsiye edilmekte. Aynı zamanda kişinin bir gün süre ile yıkanmaması önerilmemektedir” diye konuştu.
HACAMAT KİMLERE ÖNERİLMEZ
Hacamatın 2 yaş altı çocuklara tavsiye edilmemekte olduğunu kaydeden Dr. Şahin, şu uyarılarda bulundu: “2 yaş üzeri çocuklarda da psikolojik travma oluşturabileceği için dikkatli olunmalıdır. 70 yaşın üzerinde kişilerde de dikkatli olunmalıdır. Korkan ve panik halindeki kişilerde az sayıda kupa ile başlanıp arttırılabilir. Ciddi rahatsızlığı olanlarda uzman görüşü alınmalıdır. Özet olarak Sağlık Bakanlığı’nın da bu konuda çalışmaya başlaması hatta yönetmeliğin hazırlanması işin profesyonelce yapılmasını sağlayacaktır ve böylece unutulmaya yüz tutan hacamat sünneti tekrar hak ettiği değere ulaşacağını düşünüyorum. Önümüzdeki ilkbahar dönemi, Efendimizin tavsiye ettiği hacamat sünnetinin yerine getirilmesine vesile olmasını temenni ediyorum”
Hacamatın derinin ince ve yüzeysel olarak kesilip mevcut kanın vakumlu kupalara alınması olduğunu belirten Nabız Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Dr. Orhan Şahin, Hacamat tedavisi ve bilinmeyenleri hakkında bilgiler verdi. Dr. Şahin, “Geleneksel olarak ağrı, sızı veya hastalık durumunda organa yakın bölgelerden halk arasında yaygın olarak yapılmaktayken artık günümüzde unutulmaya başlanmış bir tedavi yöntemidir. Hacamatın ilk tıp uygulamalarından biri olduğunun biliyoruz. Doğuda, Çin en az beş bin yıl boyunca tedavi noktalarına uygun olarak bu yöntemi uygulamaktadır. Batıda, kupa terapisi olarak Mısır’da doğmuştur Eski Mısırlılar hemen her hastalık için kupa terapisini uygulamışlardır. Hipokrat ve Galen kupa terapisinin sadık savunucuları ve kullanıcıları olmuşlardır. İslam dünyasında Peygamber Efendimizin bizzat kendisinin uyguladığı ve ümmetine tavsiye ettiği sünnet olarak uygulana gelmiştir. İbni Sina eserlerinde hacamattan bahsetmiş ve yılda iki üç defa sağlıklı kişilerin yaptırmaları gerektiğini belirtmiştir" dedi.
HACAMATIN UYGULAMA ALANLARI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Alternatif tedavi yöntemlerinden olan hacamatın birçok rahatsızlıkta fayda sağladığının görüldüğüne işaret eden Dr. Şahin, “Fakat modern tıpta bu rahatsızlıklarla ilgili yeterli çalışma yapılmadığı için alternatif tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Özellikle bağışıklık sistemini arttırdığı yüzeysel dolaşımı düzenlediği buna bağlı ortaya çıkan rahatsızlıkların giderilmesinde tavsiye edilen hacamat bel ağrısı, eklem ağrıları, baş ağrısı, varis ağrılarında özellikle etkili olduğu bilinmektedir. Sünnete uygun olarak yapılması düşünülen hacamat ilkbahar ve sonbahar aylarında tavsiye edilmektedir. Bu döneme denk gelen hicri ayların 17,19 ve 21. Günleri en faydalı günlerdir. Bu dönemlerin ayın çekim gücüyle ilgili olduğu ve vücutta bununla ilgili etkilenme olacağı belirtilmektedir. Hacamatın aç karnına yapılması tavsiye edilmektedir. Takriben 3-4 saat öncesi yeme içme kesilmesi yeterlidir. Hayvansal gıdaların hacamattan 24 saat öncesi ve sonrası yenmemesi uygundur. Hacamat sonrası 2 saat aç kalınması bir şey yenmemesi gerekmekte bu süre zarfında bal şerbeti tavsiye edilmekte. Aynı zamanda kişinin bir gün süre ile yıkanmaması önerilmemektedir” diye konuştu.
HACAMAT KİMLERE ÖNERİLMEZ
Hacamatın 2 yaş altı çocuklara tavsiye edilmemekte olduğunu kaydeden Dr. Şahin, şu uyarılarda bulundu: “2 yaş üzeri çocuklarda da psikolojik travma oluşturabileceği için dikkatli olunmalıdır. 70 yaşın üzerinde kişilerde de dikkatli olunmalıdır. Korkan ve panik halindeki kişilerde az sayıda kupa ile başlanıp arttırılabilir. Ciddi rahatsızlığı olanlarda uzman görüşü alınmalıdır. Özet olarak Sağlık Bakanlığı’nın da bu konuda çalışmaya başlaması hatta yönetmeliğin hazırlanması işin profesyonelce yapılmasını sağlayacaktır ve böylece unutulmaya yüz tutan hacamat sünneti tekrar hak ettiği değere ulaşacağını düşünüyorum. Önümüzdeki ilkbahar dönemi, Efendimizin tavsiye ettiği hacamat sünnetinin yerine getirilmesine vesile olmasını temenni ediyorum”
Yorum Yazın