Pul, para, klasik araba gibi koleksiyoncuları herkes bilir. Bunları toplamak özel bir merak gerektirdiği gibi ayrıca önemli miktarda para harcamayı gerektiren zevklerdendir. Denizli'de bir kişi ise bilinenin aksine eşya değil, tavuk koleksiyonculuğu...
Pul, para, klasik araba gibi koleksiyoncuları herkes bilir. Bunları toplamak özel bir merak gerektirdiği gibi ayrıca önemli miktarda para harcamayı gerektiren zevklerdendir. Denizli'de bir kişi ise bilinenin aksine eşya değil, tavuk koleksiyonculuğu yapılıyor. Çocukluğundan bu yana kanatlı hayvanlara özel bir ilgi gösteren, sanayi sitesindeki çeşitli firmalarda insan kaynakları müdürlüğü yapan Hüseyin Bayramoğlu, 50 bin lira harcayarak evinin etrafında ve kiraladığı bir arazide yaptırdığı kümeslerde, çeşitli cinslerde onlarca tavuk yetiştiriyor. Ender bulunan cinsteki tavuklardan koleksiyon yapan Bayramoğlu, kümeslerini özel alarm sistemi ve güvenlik kameralarıyla koruyor. Bayramoğlu'nun kümeslerinde başta Denizli horozu olmak üzere cüce koşin, dev Brahma, gümüş sülün, Habeş, keklik, kırmızı altuni sülün, kıvırcık güvercin, pado, sarı altuni sülün, sultan, suseks, tavus kuşları, yerli sülün, zibrit ve fizan tavuğu gibi onlarca cins, çeşitli türleriyle birlikte bulunuyor.
'YUMURTADAN CİVCİVİN ÇIKIŞI ALLAH'IN YARATMA SANATINI GÖSTERİYOR, MANEVİYATIMI ATTIRIYOR'
"www.duaciftligi.com" adlı bir de internet sitesi kuran Bayramoğlu, yumurtadan civcivin çıkışının kendisini çok heyecanlandırdığını söylüyor: "Sapsarı bir sıvıdan bir civcivin oluşması, Allah'ın yaratma sanatını gösteriyor bize. Sülünlerdeki renklilik, ördeklerin buz gibi suda üşümeden yüzmesi, tüylerin estetik dizilişi, kuaförde perma yaptırmış gibi kıvır kıvır tüylere sahip tavuk ve güvercinler, Yaratıcı'nın 'Halık' ismini ne güzel anlatıyor. Bu da benim maneviyatımı arttırıyor. Bu işe profesyonel yaklaşmamda en büyük sebep, maddi kazancın yanında manevi kazanç sağlamasıdır."
Koleksiyonuna kattığı bazı tavuklar hakkında bilgi veren Hüseyin Bayramoğlu, "Fizan tavuğunun gözleri, tepe tüyünden dolayı hemen hemen görülmez. Çok nazlıdırlar. Çevreyi göremedikleri için panik halinde ürkerler. Çok tatlı bir ırk. Renk tasarımını Rabbim çok güzel halk etmiş. İnsanın inancını arttırıyorlar." dedi.
TAVUK IRKLARI, TARİHÎ ESERLER GİBİ YURT DIŞINA KAÇIRILMIŞ
Sultan tavuğu, Osmanlı saraylarında padişahların himayesinde yetiştirilirken devlet yıkıldıktan sonra tarihî eserler gibi İngiltere'ye kaçırıldığını öne süren Bayramoğlu, "Savaş yıllarında Anadolu'da tükenmiş. Bursa'da bir meraklı, 90'lı yıllarda, Osmanlı saraylarında böyle bir tavuğun olduğunu öğrenip Londra'dan getirtiyor, çoğaltıyor ve Türkiye'ye yayıyor. Biz de meraklısı olarak, koleksiyoncusu olarak koleksiyonumuza kattık. Şimdi biz üretmeye ve katkı sağlamaya çalışıyoruz." diye konuşuyor. Denizli sanayi sitesinde uzun yıllar insan kaynakları yöneticisi olarak çalıştığını dile getiren Bayramoğlu, "Ama çocukluktan da kanatlılara karşı bir merakım, hobim vardı. Daha önceleri çalışırken çok az sayıda hayvan besliyordum ama çalışmayı bırakınca, emekliliği beklemeye başlayınca sayıyı arttırdım. Çeşit görünce, farklı bir tür görünce dayanamıyorum, hemen alıyorum. Bazen internette bulup getirtiyorum. Kıvırcık güvercini, arabaya binip Antalya'ya gidip özel getirdim. Bazen de yurtdışından yumurtasını getiriyorum. Böyle birer ikişer çift derken muazzam bir kümes oldu. Denizli'de en iyi tesisi kurduğumu düşünüyorum." diye konuştu.
TAVUK KOLEKSİYONU İÇİN 50 BİN LİRALIK YATIRIM YAPMIŞ
Kümesleri için 50 bin lira civarında yatırım yaptığını anlatan Bayramoğlu, "Bunun kısa sürede geri döneceğini de ümit ediyorum. Tavukların satışı beş aylık civcivken 50 liradan başlıyor. Irkına, rengine göre 100 liraya kadar tanesi çıkabiliyor. Koleksiyonumdaki kıvırcık güvercinlerin 150 lira, sülünlerin çift olarak 350 ile 500 lira arasında değerleri var. En pahalısı sülünler ve tavus kuşu oluyor. Mavi tavus kuşu, çifti 600 lira oluyor." şeklinde konuştu. Türkiye genelinde Kars ve Şırnak dahil her ilden telefon aldığını ve satış yaptığını ifade eden Bayramoğlu, "Karslı bir ağabeyimiz var. Buraya gelen bir akrabasını gönderdi, değişik tavuk türlerini aldırttı. Kıbrıs'a da Denizli yumurtası gönderdik. En çok dev Brahma, sülünler rengini aldığı zaman sülünler ve Denizli talep ediliyor. Özellikle saf ırk bizde bulunduğu için bunu bilenler, yavruyken bile hemen götürüyorlar." ifadelerini kullandı.
KÜMESLE BAHÇESİ ARASINDA 'DOĞAL DÖNGÜ' VAR
Tabiata olan hayranlığımdan dolayı doğal yaşamayı tercih ettiğini anlatan Hüseyin Bayramoğlu, şunları kaydetdi: "Doğanın dengesi açısından da hayvanların gübrelerini tarlaya, bahçeme döküyorum. Meyve ağaçlarımdan, çok lezzetli meyveler alıyorum. Bahçemde yetişen yabani otları da tavuklarıma veriyorum. Böyle bir doğal döngü kurduk. Tavuklar da bahçe de ben de memnunum. Stresten uzak bir iş bu, çok keyifli, insana mutluluk veriyor ama bunu sevmek lazım. Sevmeyen insan, tabii ki bundan mutluluk duyamaz. Biz sevdiğimiz için bunları keyif alarak yapıyoruz. Sabah 07.00'de kalkıyorum. Herkesin uyuduğu saatte ben ayakta oluyorum. Hayvanlarımla iki saat ilgileniyorum. Yemlerine, sularına bakıyorum, yumurtalarını topluyorum. Yine akşamüzeri gün batımından iki saat önce hayvanlarımla ilgilenmeye başlıyorum. Yemlerini, sularını kontrol ediyorum, varsa yumurtalarını topluyorum. Kümesimi de alarm ve kamera sistemiyle koruyorum. Aynı zamanda cep telefonumdan da izleyebiliyorum, 24 saat kontrol edebiliyorum."
'YUMURTADAN CİVCİVİN ÇIKIŞI ALLAH'IN YARATMA SANATINI GÖSTERİYOR, MANEVİYATIMI ATTIRIYOR'
"www.duaciftligi.com" adlı bir de internet sitesi kuran Bayramoğlu, yumurtadan civcivin çıkışının kendisini çok heyecanlandırdığını söylüyor: "Sapsarı bir sıvıdan bir civcivin oluşması, Allah'ın yaratma sanatını gösteriyor bize. Sülünlerdeki renklilik, ördeklerin buz gibi suda üşümeden yüzmesi, tüylerin estetik dizilişi, kuaförde perma yaptırmış gibi kıvır kıvır tüylere sahip tavuk ve güvercinler, Yaratıcı'nın 'Halık' ismini ne güzel anlatıyor. Bu da benim maneviyatımı arttırıyor. Bu işe profesyonel yaklaşmamda en büyük sebep, maddi kazancın yanında manevi kazanç sağlamasıdır."
Koleksiyonuna kattığı bazı tavuklar hakkında bilgi veren Hüseyin Bayramoğlu, "Fizan tavuğunun gözleri, tepe tüyünden dolayı hemen hemen görülmez. Çok nazlıdırlar. Çevreyi göremedikleri için panik halinde ürkerler. Çok tatlı bir ırk. Renk tasarımını Rabbim çok güzel halk etmiş. İnsanın inancını arttırıyorlar." dedi.
TAVUK IRKLARI, TARİHÎ ESERLER GİBİ YURT DIŞINA KAÇIRILMIŞ
Sultan tavuğu, Osmanlı saraylarında padişahların himayesinde yetiştirilirken devlet yıkıldıktan sonra tarihî eserler gibi İngiltere'ye kaçırıldığını öne süren Bayramoğlu, "Savaş yıllarında Anadolu'da tükenmiş. Bursa'da bir meraklı, 90'lı yıllarda, Osmanlı saraylarında böyle bir tavuğun olduğunu öğrenip Londra'dan getirtiyor, çoğaltıyor ve Türkiye'ye yayıyor. Biz de meraklısı olarak, koleksiyoncusu olarak koleksiyonumuza kattık. Şimdi biz üretmeye ve katkı sağlamaya çalışıyoruz." diye konuşuyor. Denizli sanayi sitesinde uzun yıllar insan kaynakları yöneticisi olarak çalıştığını dile getiren Bayramoğlu, "Ama çocukluktan da kanatlılara karşı bir merakım, hobim vardı. Daha önceleri çalışırken çok az sayıda hayvan besliyordum ama çalışmayı bırakınca, emekliliği beklemeye başlayınca sayıyı arttırdım. Çeşit görünce, farklı bir tür görünce dayanamıyorum, hemen alıyorum. Bazen internette bulup getirtiyorum. Kıvırcık güvercini, arabaya binip Antalya'ya gidip özel getirdim. Bazen de yurtdışından yumurtasını getiriyorum. Böyle birer ikişer çift derken muazzam bir kümes oldu. Denizli'de en iyi tesisi kurduğumu düşünüyorum." diye konuştu.
TAVUK KOLEKSİYONU İÇİN 50 BİN LİRALIK YATIRIM YAPMIŞ
Kümesleri için 50 bin lira civarında yatırım yaptığını anlatan Bayramoğlu, "Bunun kısa sürede geri döneceğini de ümit ediyorum. Tavukların satışı beş aylık civcivken 50 liradan başlıyor. Irkına, rengine göre 100 liraya kadar tanesi çıkabiliyor. Koleksiyonumdaki kıvırcık güvercinlerin 150 lira, sülünlerin çift olarak 350 ile 500 lira arasında değerleri var. En pahalısı sülünler ve tavus kuşu oluyor. Mavi tavus kuşu, çifti 600 lira oluyor." şeklinde konuştu. Türkiye genelinde Kars ve Şırnak dahil her ilden telefon aldığını ve satış yaptığını ifade eden Bayramoğlu, "Karslı bir ağabeyimiz var. Buraya gelen bir akrabasını gönderdi, değişik tavuk türlerini aldırttı. Kıbrıs'a da Denizli yumurtası gönderdik. En çok dev Brahma, sülünler rengini aldığı zaman sülünler ve Denizli talep ediliyor. Özellikle saf ırk bizde bulunduğu için bunu bilenler, yavruyken bile hemen götürüyorlar." ifadelerini kullandı.
KÜMESLE BAHÇESİ ARASINDA 'DOĞAL DÖNGÜ' VAR
Tabiata olan hayranlığımdan dolayı doğal yaşamayı tercih ettiğini anlatan Hüseyin Bayramoğlu, şunları kaydetdi: "Doğanın dengesi açısından da hayvanların gübrelerini tarlaya, bahçeme döküyorum. Meyve ağaçlarımdan, çok lezzetli meyveler alıyorum. Bahçemde yetişen yabani otları da tavuklarıma veriyorum. Böyle bir doğal döngü kurduk. Tavuklar da bahçe de ben de memnunum. Stresten uzak bir iş bu, çok keyifli, insana mutluluk veriyor ama bunu sevmek lazım. Sevmeyen insan, tabii ki bundan mutluluk duyamaz. Biz sevdiğimiz için bunları keyif alarak yapıyoruz. Sabah 07.00'de kalkıyorum. Herkesin uyuduğu saatte ben ayakta oluyorum. Hayvanlarımla iki saat ilgileniyorum. Yemlerine, sularına bakıyorum, yumurtalarını topluyorum. Yine akşamüzeri gün batımından iki saat önce hayvanlarımla ilgilenmeye başlıyorum. Yemlerini, sularını kontrol ediyorum, varsa yumurtalarını topluyorum. Kümesimi de alarm ve kamera sistemiyle koruyorum. Aynı zamanda cep telefonumdan da izleyebiliyorum, 24 saat kontrol edebiliyorum."
Yorum Yazın