Uzmanlar aile içi şiddete karşı ebeveynleri uyardı
SAĞLIKAile içi şiddet olaylarının, en çok şiddete maruz kalarak büyüyen çocuklarda görüldüğünü ifade eden Psikolog Elif Ece Bulut, “Unutmayalım ki, çocuklar şiddeti yetişkinlerden öğrenmektedir” dedi.
Her geçen gün artan aile içi şiddet olayları dikkat çekemeye devam ederken, şiddete eğilimin çocuk yaşlarda başladığı ifade ediliyor. Aile içi şiddete doğrudan maruz kalan ya da tanık olan çocuklarda, ileride aynı davranışı sergileme ihtimalinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Psikolog Elif Ece Bulut, çocukların ailelerinin sadece bakımına değil aynı zamanda sevgisine de muhtaç olduğunu vurguladı.
Çocukların sevgi ve huzurun olduğu ortamda topluma uyumlarını da düzenlediğini ifade eden Bulut, “Aile üyeleri arasında yaşanan fiziksel, cinsel ve psikolojik istismar ve evdeki eşya ve hayvanlara uygulanan saldırgan davranışlar aile içi şiddet olarak adlandırılır. Pek çok farklı şekillerde sergilenebilen şiddet günümüzde hem bireysel hem de toplumsal düzeyde karşılaştığımız bir olgudur. Ülkemizde şiddetin bir terbiye aracı olarak görülmesi, şiddetin meşrulaşmasına ve yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Aile içi şiddetin ailedeki tüm bireyler üzerinde olumsuz etki bıraktığı yadsınamaz bir gerçek olsa da şüphesiz bu şiddetten en çok etkilenenler çocuklardır. Doğduğu andan itibaren kişiliğini ve ruhsal yapısını ailesi içinde geliştirmeye başlayan çocuk, ebeveynlerine sadece beslenme ve bakım alma bazında değil, sevgi, ilgi ve şefkat görme bakımından da muhtaçtır. Çocuklar sevgi ve huzurun olduğu bir ortamda sosyal ilişkilerini ve topluma uyumlarını düzenlerler” dedi.
“Ruhsal sorunlar gelişebilir”
Aile içi şiddete maruz kalan çocukta depresyon, kaygı bozukluğu gibi problemlerin olabileceğini ifade eden Bulut, “Aile içi şiddetin yaşandığı bir evde çocuklar şiddete hem tanık olmakta hem de doğrudan şiddeti yaşayan olmaktadırlar. Çocuklar için, şiddete tanık olmak da şiddeti yaşayan olmak kadar örseleyici ve travmatize edicidir. Aile içinde çocuğa yönelik şiddetin fiziksel, duygusal ve sözel boyutları vardır. Aile içi şiddetin çocuklar üzerindeki en büyük etkisi, çocukların ailede işlerin böyle yürüdüğüne inanmalarıdır. Bu çocukların, yetişkinliklerinde şiddet uygulayan kişiler olma ihtimalleri oldukça yüksek olmaktadır. Örneğin; babasının annesine uyguladığı şiddete tanıklık eden bir çocuk, kadınlara şiddet uygulamanın normal bir davranış olduğunu öğrenecektir. Aile içinde şiddete maruz kalan çocuklarda, içe kapanma, iletişim problemleri yaşama, çeşitli korkulara sahip olma, akademik başarısızlık, arkadaşlarının aileleri ile ilgili sorular sormalarından çekindikleri için okula gitmeyi kabul etmeme gibi davranışsal sonuçlar doğmaktadır. Bunlara ek olarak, ergenlik sürecinde, madde kötüye kullanımı, öz kıyım ve evden kaçmalar bu çocuklarda daha sık görülen problemlerdendir. Aile içi şiddet mağduru çocuklarda depresyon, kaygı bozukluğu, sosyal uyumsuzluk, dışa vurum ya da içe atım sorunları, karşı olma ve karşı gelme bozuklukları, öğrenme güçlüğü, duygu ve davranış bozuklukları, sonraki yaşamlarında daha fazla şiddete maruz kalma ve kendilerinin de şiddet uygulaması, post-travmatik stres bozukluğu, somatik yakınmalar, anti-sosyal davranış, fobi, uyum bozuklukları gibi ruhsal sorunlar gelişebilir. Unutulmamalıdır ki, çocuklar şiddeti yetişkinlerden öğrenmektedir. Ve aile içi şiddet çocukların; fiziksel, bilişsel, psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle, aile içi şiddete maruz kalan çocuklara multidisipliner bir bakış açısı ile yaklaşılmalı ve şiddetin olumsuz etkilerini gidermeye yönelik psikososyal müdahaleler çocuğa özgü olarak hazırlanmalıdır. Elbette bu süreçte çocukta olumsuz etkiler bırakan şiddetin hatırlanması ve ortadan kaldırılması için gerekli adımların atılması da unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir
Termeye yeni endoskopi ünitesi: Hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak
Samsun Terme Devlet Hastanesi’nde endoskopi ünitesi hizmete girdi. Yeni açılan ünite ile hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak.
Uzmanından diş gıcırdatma ve çene sıkma uyarısı
DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla diş gıcırdatma ve çene sıkma olarak bilinen bruksizm tedavisi hakkında yapılması gerekenleri anlattı.
Fethiyedeki hastanede 7 ayda bin hastaya anjiyo yapıldı
Fethiye Devlet Hastanesi Koroner Anjiyografi Ünitesi’nde 7 aylık süreçte hizmet verilen vaka sayısının bine ulaşması pasta keserek kutlandı.
Dünya Diyabet Gününde şeker ölçümü yaptılar
Samsun’da, ’Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla kurulan stantta vatandaşlara ücretsiz şeker ölçümü yapıldı.
Diyabet yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor
DENİZLİ (İHA) – Denizli Özel Egekent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Bilge, diyabetin dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu haline gelen ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen hastalık olduğunu belirtti.
MEAHta Organ ve Doku Bağışı Haftası farkındalık etkinliği düzenlendi
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme standı açıldı. Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü ekibi tarafından kurulan stant, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin desteğiyle hizmet verirken, hastane yönetimi ve sağlık personeli de etkinliğe katılım gösterdi.