İklim şartları bile menopoza giriş yaşını etkiliyor
SAĞLIKKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Tülay Çağlar, iklim şartlarının bile menopoza giriş yaşında bir etken olduğunu ifade ederek, menopoz sürecini rahat geçirmek isteyen kadınlara önerilerde bulundu.
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tülay Çağlar, menopozun belirtileri, dönemleri, tedavisi ve menopoz sürecinde yapılması gerekenleri anlattı. Menopozun bir hastalık değil, kadının doğal yaşam dönemlerinden biri olduğunun altını çizen Çağlar, ’’Her kadının menopozu farklıdır ve her kadın bu dönemi farklı yaşar. Menopoz; tamamen doğal ve biyolojik bir süreçtir. Tüm kadınlar için ortak doğru, bu dönemin sağlıklı bir yaşama başlangıç olarak değerlendirilmesidir. Bu dönemde önemli olan, kadınların vücutlarında olan fiziksel ve ruhlar değişiklikleri bilmeleri ve bu döneme kendilerini hazırlamalarıdır’’ dedi.
"İklimin dahi etkisi var"
Çağlar, menopoz yaşının herhangi bir sınırı bulunmadığını belirterek, ’’Menopoza girme yaşı, ortalama 50 olmakla birlikte 44-55 yaş arası değişmektedir. Bir kadının adet kanamasının 35 yaşından önce kesilmesine erken menopoz denir. Menopoz yaşı, ülkeden ülkeye, iklim ve coğrafi şartlara göre farklılık gösterebilir’’ diye konuştu.
Dr. Tülay Çağlar, menopozun belirtilerinin fiziksel ve psikolojik belirti olarak iki ayrıldığını ifade ederek fiziksel belirtileri şöyle sıraladı:
"Fiziksel belirtiler:
- Adet düzensizliği: Menopozun ilk evrelerinde düzensiz adet görülebilir. Bazı kadınlarda adet sancıları çok şiddetli olabilir. Adet kanamaları artar veya azalabilir.
Ateş basması: Beyindeki ısı düzenleme merkezinin hormonal değişiklikler ile etkilenmesi nedeniyle oluşmaktadır. Ateş basmalarının şiddeti kadından kadına değişir. Genellikle 3-5 yıl sürebilir. Ateş basmasının şiddeti zamanla azalır.
Kilo artışı: Menopoz belirtileri gösteren kişilerde iştah artışı ve bununla birlikte kilo artışı gözlenebilir.
Ağrı şikâyetleri: Şiddetli baş ağrısı ve eklem ağrısı bu dönemde daha sık gözlemlenmektedir."
Dr. Çağlar, menopozun psikolojik belirtilerini de şöyle sıraladı:
"Psikolojik belirtiler:
Uyku bozuklukları,
Hafıza ve konsantrasyon değişiklikleri,
Unutkanlık ve odaklanma problemleri,
Özgüven eksikliği,
Depresyon ve sıkıntı bozuklukları,
Cinsel isteksizlik"
Üç dönemi var
Çağlar, menopozun üç farklı dönemi olduğuna işaret ederek, bu dönemler hakkında da bilgi aktardı. Dr. Çağlar, "1.Premenopoz; menopozun fiziksel belirtilerinin ortaya çıkmaya başladığı dönemdir. Bu süre birkaç aydan birkaç yıla kadar sürebilir. Bu süreçte adet düzensizlikleri, bu dönemin en önemli belirtisidir. 2.Menopoz; kadının gördüğü son adetten itibaren yaşadığı dönemdir. Bu dönemde fiziksel ve psikolojik bütün değişimler yaşanır. 3. Postmenopoz; menopozun son dönemidir. Yaşlılık dönemi ile menopoz dönemi arasındaki süreçtir" dedi.
Menopoz sürecinde ne yapmak gerek?
’’Menopozu engelleyemeyiz, ancak geciktirebiliriz’’ diyen Tülay Çağlar, ’’Menopoz sürecinde yapılabileceklere ilişkin önemli ipuçları aktardı. Sigara içmemek, menopoz yaşını 1,5-2 yıl kadar geciktirebilir. Yaşam tarzınızı değiştirip düzenli spor yapmak hem stresi azaltır hem de sağlıklı bir vücuda kavuşmamızı sağlar. Düzenli uyku uyumak, psikolojik yakınmaların düzelmesine yardımcı olur" diye konuştu.
"Tedavi sürecinde algı çok önemli"
Menopoz tedavisinde uygulanan tedavilerin kişinin semptomlarına ve yapılan tetkiklerin sonuçlarına göre kişiye özel belirlendiğini vurgulayan Çağlar, şu ifadeleri kullandı:
’’Kullanılabilecek ilaçlar çeşitlidir. Yapılan tedaviler ile menopoz döneminde kemik erimesi (osteoporoz) riski hızla artar. Tedavi ile bu kemik iliği kaybı azaltılır. Östrojen tedavisi ile derideki kolajen sentezi artar, böylece ciltte incelme ve kuruluğa engellenir. Menopoz döneminde kalp riski kadınlarda hızla artarak, 50 yaşından sonra her iki cinsiyette aynı oranda görülmeye başlar. Menopoz tedavisi ile bu koruyucu etki sağlanmış olur. Menopoz dönemi, bütün bu olumsuz değişimlere rağmen, bu dönemi fırsata çevirmek mümkündür. Bu dönemin, kadınlar tarafından ‘kadınlığın sona ermesi’ şeklinde algılanmaması gerekir. Bu dönemde kadınların sağlığına daha fazla özen göstermesi, düzenli kontrollerini yaptırması, onları birçok hastalıktan koruyarak, kalan yaşamlarını daha sağlıklı ve mutlu kılar.’’
İlginizi Çekebilir
Termeye yeni endoskopi ünitesi: Hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak
Samsun Terme Devlet Hastanesi’nde endoskopi ünitesi hizmete girdi. Yeni açılan ünite ile hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak.
Uzmanından diş gıcırdatma ve çene sıkma uyarısı
DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla diş gıcırdatma ve çene sıkma olarak bilinen bruksizm tedavisi hakkında yapılması gerekenleri anlattı.
Fethiyedeki hastanede 7 ayda bin hastaya anjiyo yapıldı
Fethiye Devlet Hastanesi Koroner Anjiyografi Ünitesi’nde 7 aylık süreçte hizmet verilen vaka sayısının bine ulaşması pasta keserek kutlandı.
Dünya Diyabet Gününde şeker ölçümü yaptılar
Samsun’da, ’Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla kurulan stantta vatandaşlara ücretsiz şeker ölçümü yapıldı.
Diyabet yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor
DENİZLİ (İHA) – Denizli Özel Egekent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Bilge, diyabetin dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu haline gelen ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen hastalık olduğunu belirtti.
MEAHta Organ ve Doku Bağışı Haftası farkındalık etkinliği düzenlendi
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme standı açıldı. Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü ekibi tarafından kurulan stant, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin desteğiyle hizmet verirken, hastane yönetimi ve sağlık personeli de etkinliğe katılım gösterdi.