AK Parti MKYK Üyesi ve Denizli Milletvekili, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli gazeteciler cemiyetinde basın toplantısı düzenledi.
AK Parti MKYK Üyesi ve Denizli Milletvekili, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Nihat Zeybekci, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinde gündeme gelen yurt ihtiyacı hakkında hiç istemedikleri bir tartışmanın Denizli üzerinden devam ettirildiğini belirterek, “Böyle bir sorun Türkiye’de var mı? Vardır. Türkiye’de tüm şehirlerde, tüm üniversitelerin olduğu yerlerde, daha doğrusu gençlerin olduğu yerlerde bu tarz sorunlar vardır.” şeklinde konuştu.
Meselenin yükseköğretimde yurt ihtiyacı olduğunu belirten Milletvekili Zeybekci, Başbakan Erdoğan Denizli’deyken konunun gündeme geldiğini hatırlatarak, “Başbakanımız'a, Denizli’de yurt ihtiyacımızı anlatıldı. İhtiyacın karşılanamamasından dolayı öğrencilerin gayrisıhhi yerlerde, yani özel yurtlarda olduğu, adı apart ama kanunen apart olmayan, bu şekilde ruhsatı olmayan yerlerde kalındığı ve şikayetlerin çok yoğun şekilde alındığı böyle bir konuşma geçti. Bu konuşmanın içinde asla öğrencilerin yaşam alanlarıyla ilgili, özel yaşam alanlarıyla ilgili konu gündeme gelmedi. Böyle bir şey konuşulmadı, yurt ihtiyacı konuşuldu.” dedi.
'SON 10 YILDA TÜRKİYE’DEKİ YURT KAPASİTESİ 10 MİSLİ ARTTI'
Kredi Yurtlar Kurumu’nun son 10 yıl içerisinde Türkiye’deki yurt kapasitesini 10-11 misli arttırdığını vurgulayan Zeybekci, “Ama bu da yetmiyor. Neden? Önceden hepimiz üniversite okurken yaklaşık üç dört ay kaldım, 40 kişilik odalarda kaldık. Şimdi 1, 3, 5 kişilik odalar tahsis edilmiş. İçinde banyosuyla, tuvaletiyle her türlü ihtiyacının görülebildiği lüks hale gelmiş. Bunun için çok aşırı talep var. Bu aşırı talebi karşılamadığınız zaman çocuklarımız, gençlerimiz maalesef bir de Türkiye’nin her yerinde üniversite açmışsınız, böyle bir şey de var. Sayısal olarak da yükseköğretimi arttırıyorsunuz.” diye konuştu.
'BİR BABA TEPKİSİDİR'
Kızılcahamam’da Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen milletvekillerinin Başbakan’a Denizli’deki gibi yurt ihtiyacından bahsettiğini anlatan Nihat Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Başbakanımız Denizli’de de bunu gördüğünü, Denizli’de de gerekli talimatları verdiğini, bu doğrultuda ihtiyacın giderilmesiyle ilgili düşüncelerini tekrar etti. Konu bu kadar arkadaşlar ama tekrar detaylara girip de başka şeyler tartışmak Denizli’nin menfaatine değil. Bunu tartışmak, üniversite gençliğinin menfaatine değil. Bunu tartışmak, bu şekilde siyasete alet etmek. Yüz binlerce velimiz var, ailelerimiz var, bunların istediği bu değil. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, Türkiye’nin neresine gönderirseniz gönderin. Ben çocuğumu üniversiteye gönderdiğimde, gerek yurtta kalsın gerekse özel evde kalsın ben çocuğumu devlete emanet ediyorum. Başbakanımız da bir baba hassasiyetiyle, bu devleti yöneten başbakan, icranın başındaki bir başbakan olarak da bu hassasiyetleri belki duydu. Belki vâkıf olduğu bazı bilgilerle de rahatsızlıklardan dolayı tepkisini dile getirmiştir. Bir baba tepkisidir. Bir aile reisi tepkisidir. Bir başbakan tepkisidir. Yani bir imkânsızlık, bir çaresizlik var. Bunun da çözümünü almak için talimat verirken, bunun öneminin altını çizerken gösterdiği tepkiyi yanlış anlamamak lazım, yanlış yere götürmemek lazım. Bunu siyasetin dışında tutmak lazım. Siyasi partilerimizin de bu yöndeki siyasetin dışında tutma yönündeki yaklaşımlarından dolayı siyaset adına sevindirici görüyorum. İnşallah Denizli’de çok hızlı bir şekilde yurtlarla ilgili, yeni yurt üretmek, yeni yurt kapasitesi üretmekle ilgili bu hayra vesile olur.”
'HİÇBİR ALLAH’IN KULU VE KURUM MÜDAHALE EDEMEZ'
Denizli’de bütün öğrenci barındıran ve resmî olarak ruhsatı olan yerleri, devletin ve Kredi Yurtlar Kurumu'nun denetleyebileceğini belirten Milletvekili Zeybekci, ancak özel evlere mahkeme izni olmadan hiçbir kurumun müdahale edemeyeceğini dile getirdi: “Hiç kimse, hiçbir Allah’ın kulu, hiçbir kurum gidip bir ev kiralamış olan yedi sekiz öğrenci. Maalesef çaresizlik içinde. Kiralar yüksek, bin 500-2 bin liraya varan kiralar oluşmuş o bölgede, üniversitenin yoğunlaştığı bölgede. Çocuklar da orada çok yoğun bir şekilde kalıyor, kimse bunlara müdahale edemez arkadaşlar. Gitmiş parasını vermiş, kira kontratını yapmış kalan bir insana, hiçbir kimsenin diyebileceği hiçbir şey olmaz, çünkü çaresizlikten çocuklar orada kalıyor. Kimsede müdahale edemez.”
Meselenin yükseköğretimde yurt ihtiyacı olduğunu belirten Milletvekili Zeybekci, Başbakan Erdoğan Denizli’deyken konunun gündeme geldiğini hatırlatarak, “Başbakanımız'a, Denizli’de yurt ihtiyacımızı anlatıldı. İhtiyacın karşılanamamasından dolayı öğrencilerin gayrisıhhi yerlerde, yani özel yurtlarda olduğu, adı apart ama kanunen apart olmayan, bu şekilde ruhsatı olmayan yerlerde kalındığı ve şikayetlerin çok yoğun şekilde alındığı böyle bir konuşma geçti. Bu konuşmanın içinde asla öğrencilerin yaşam alanlarıyla ilgili, özel yaşam alanlarıyla ilgili konu gündeme gelmedi. Böyle bir şey konuşulmadı, yurt ihtiyacı konuşuldu.” dedi.
'SON 10 YILDA TÜRKİYE’DEKİ YURT KAPASİTESİ 10 MİSLİ ARTTI'
Kredi Yurtlar Kurumu’nun son 10 yıl içerisinde Türkiye’deki yurt kapasitesini 10-11 misli arttırdığını vurgulayan Zeybekci, “Ama bu da yetmiyor. Neden? Önceden hepimiz üniversite okurken yaklaşık üç dört ay kaldım, 40 kişilik odalarda kaldık. Şimdi 1, 3, 5 kişilik odalar tahsis edilmiş. İçinde banyosuyla, tuvaletiyle her türlü ihtiyacının görülebildiği lüks hale gelmiş. Bunun için çok aşırı talep var. Bu aşırı talebi karşılamadığınız zaman çocuklarımız, gençlerimiz maalesef bir de Türkiye’nin her yerinde üniversite açmışsınız, böyle bir şey de var. Sayısal olarak da yükseköğretimi arttırıyorsunuz.” diye konuştu.
'BİR BABA TEPKİSİDİR'
Kızılcahamam’da Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen milletvekillerinin Başbakan’a Denizli’deki gibi yurt ihtiyacından bahsettiğini anlatan Nihat Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Başbakanımız Denizli’de de bunu gördüğünü, Denizli’de de gerekli talimatları verdiğini, bu doğrultuda ihtiyacın giderilmesiyle ilgili düşüncelerini tekrar etti. Konu bu kadar arkadaşlar ama tekrar detaylara girip de başka şeyler tartışmak Denizli’nin menfaatine değil. Bunu tartışmak, üniversite gençliğinin menfaatine değil. Bunu tartışmak, bu şekilde siyasete alet etmek. Yüz binlerce velimiz var, ailelerimiz var, bunların istediği bu değil. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, Türkiye’nin neresine gönderirseniz gönderin. Ben çocuğumu üniversiteye gönderdiğimde, gerek yurtta kalsın gerekse özel evde kalsın ben çocuğumu devlete emanet ediyorum. Başbakanımız da bir baba hassasiyetiyle, bu devleti yöneten başbakan, icranın başındaki bir başbakan olarak da bu hassasiyetleri belki duydu. Belki vâkıf olduğu bazı bilgilerle de rahatsızlıklardan dolayı tepkisini dile getirmiştir. Bir baba tepkisidir. Bir aile reisi tepkisidir. Bir başbakan tepkisidir. Yani bir imkânsızlık, bir çaresizlik var. Bunun da çözümünü almak için talimat verirken, bunun öneminin altını çizerken gösterdiği tepkiyi yanlış anlamamak lazım, yanlış yere götürmemek lazım. Bunu siyasetin dışında tutmak lazım. Siyasi partilerimizin de bu yöndeki siyasetin dışında tutma yönündeki yaklaşımlarından dolayı siyaset adına sevindirici görüyorum. İnşallah Denizli’de çok hızlı bir şekilde yurtlarla ilgili, yeni yurt üretmek, yeni yurt kapasitesi üretmekle ilgili bu hayra vesile olur.”
'HİÇBİR ALLAH’IN KULU VE KURUM MÜDAHALE EDEMEZ'
Denizli’de bütün öğrenci barındıran ve resmî olarak ruhsatı olan yerleri, devletin ve Kredi Yurtlar Kurumu'nun denetleyebileceğini belirten Milletvekili Zeybekci, ancak özel evlere mahkeme izni olmadan hiçbir kurumun müdahale edemeyeceğini dile getirdi: “Hiç kimse, hiçbir Allah’ın kulu, hiçbir kurum gidip bir ev kiralamış olan yedi sekiz öğrenci. Maalesef çaresizlik içinde. Kiralar yüksek, bin 500-2 bin liraya varan kiralar oluşmuş o bölgede, üniversitenin yoğunlaştığı bölgede. Çocuklar da orada çok yoğun bir şekilde kalıyor, kimse bunlara müdahale edemez arkadaşlar. Gitmiş parasını vermiş, kira kontratını yapmış kalan bir insana, hiçbir kimsenin diyebileceği hiçbir şey olmaz, çünkü çaresizlikten çocuklar orada kalıyor. Kimsede müdahale edemez.”
Yorum Yazın