Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uz. Dr. Baturalp Abduşoğlu, son günlerde hava sıcaklıklarının artmasının etkisiyle acil servislere halsizlik, ateş ve bilinç kaybı gibi şikayetlerle başvuran hasta sayısında artış yaşandığına dikkat çekerek, günde en az 2 litre su içilmesi uyarısında bulundu.
Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uz. Dr. Baturalp Abduşoğlu, son günlerde hava sıcaklıklarının artmasının etkisiyle acil servislere halsizlik, ateş ve bilinç kaybı gibi şikayetlerle başvuran hasta sayısında artış yaşandığına dikkat çekerek, günde en az 2 litre su içilmesi uyarısında bulundu.
Sıcaklıkların yüksek olduğu yaz aylarında yetersiz sıvı alımı veya sıvı kaybına bağlı olarak kişilerde dehidratasyonun çok sık yaşandığını belirten Göğüs Hastalıkları Uz. Dr. Baturalp Abduşoğlu, bu durumun özellikle yaşlılarda akciğer embolisi oluşumu gibi yüksek ölüm riskine varan sonuçlar doğurabildiğini söyledi. Abduşoğlu, “Dehidratasyon, vücudun susuz kalması anlamında kullanılır. Vücut, yetersiz sıvı alımı ve aşırı terleme, ishal, aşırı idrar söktürücü ilaç kullanımı, şekerden zengin ve kafein içeren sıvılar alınması gibi nedenlere bağlı oluşan sıvı kaybı sebepleri ile susuz kalır. Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir. Halsiz kalan kişi ruhsal yönden kendini kötü hisseder. Dehidratasyon, kayıpların oranına göre hafif veya ağır seyreder. Yüzde 2 oranında sıvı kaybı hafif dehidratasyonu gösterir. Bu oran arttıkça baş dönmesi yaşanır, tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Oran yüzde 15 olduğunda hayati tehlike başlar ve kayıp yüzde 20 ye ulaştığında ise ölümle sonlanabilir” diye konuştu.
“ÖZELLİKLE YAŞLI VE BAKIMA MUHTAÇ KİŞİLER SU TÜKETİMİNE ÖNEM VERMELİ"
Hava sıcaklığının aşırı arttığı şu günlerde özellikle acil servislere dehidratasyona bağlı halsizlik, ateş, hatta bilinç kaybı gibi yakınmalarla gelen hasta sayısında artış olduğunu açıklayan Uz. Dr. Abduşoğlu, bunların büyük çoğunluğunun yeterli su tüketimi yapamayan yaşlı veya bakıma muhtaç hastalar olduğunu söyledi. Abduşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu kişiler bazen yanlışlıkla ateş ve kan koyulaşmasına bağlı lökosit yükselmesi sonucu Pnömoni (zatürre) sanılarak bu yönde tedavi edilmektedir. Bir kişinin özellikle böyle sıcak günlerde günde 2 Litre su alması gerekir. Bu da bir su bardağının yaklaşık 100 cc olduğu düşünülürse günde 20 bardak eder. Özellikle yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerde bu miktarın alınmadığı aşikârdır. Bunun sonucunda da yaşlılarda dehidratasyon oluşarak yüksek ateş, bilinç kaybına kadar varan halsizlik, kanın koyulaşmasına ve hareketsizliğe bağlı olarak alt ekstremitelerde yani bacaklarda pıhtı oluşumu, daha ileri seviyede ise akciğer embolisiyle yüksek ölüm riski doğuran tablolar ortaya çıkmaktadır. Evde bakıma muhtaç olan kişilerin yakınları da bu duruma karşı bilinçli olmalı, bol sıvı alımı, sulu gıdalar vb. beslenme yollarıyla hastalarının yeterli sıvı almasını sağlamalıdırlar. Ayrıca akciğer embolisi riskine karşı yatalak olan, bacak kırığı, platin konması vb. ameliyat geçirmekten dolayı hareket kısıtlılığı olan kişiler, yakınları tarafından pasif egzersizlerle desteklenmelidir.”
Sıcaklıkların yüksek olduğu yaz aylarında yetersiz sıvı alımı veya sıvı kaybına bağlı olarak kişilerde dehidratasyonun çok sık yaşandığını belirten Göğüs Hastalıkları Uz. Dr. Baturalp Abduşoğlu, bu durumun özellikle yaşlılarda akciğer embolisi oluşumu gibi yüksek ölüm riskine varan sonuçlar doğurabildiğini söyledi. Abduşoğlu, “Dehidratasyon, vücudun susuz kalması anlamında kullanılır. Vücut, yetersiz sıvı alımı ve aşırı terleme, ishal, aşırı idrar söktürücü ilaç kullanımı, şekerden zengin ve kafein içeren sıvılar alınması gibi nedenlere bağlı oluşan sıvı kaybı sebepleri ile susuz kalır. Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir. Halsiz kalan kişi ruhsal yönden kendini kötü hisseder. Dehidratasyon, kayıpların oranına göre hafif veya ağır seyreder. Yüzde 2 oranında sıvı kaybı hafif dehidratasyonu gösterir. Bu oran arttıkça baş dönmesi yaşanır, tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Oran yüzde 15 olduğunda hayati tehlike başlar ve kayıp yüzde 20 ye ulaştığında ise ölümle sonlanabilir” diye konuştu.
“ÖZELLİKLE YAŞLI VE BAKIMA MUHTAÇ KİŞİLER SU TÜKETİMİNE ÖNEM VERMELİ"
Hava sıcaklığının aşırı arttığı şu günlerde özellikle acil servislere dehidratasyona bağlı halsizlik, ateş, hatta bilinç kaybı gibi yakınmalarla gelen hasta sayısında artış olduğunu açıklayan Uz. Dr. Abduşoğlu, bunların büyük çoğunluğunun yeterli su tüketimi yapamayan yaşlı veya bakıma muhtaç hastalar olduğunu söyledi. Abduşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu kişiler bazen yanlışlıkla ateş ve kan koyulaşmasına bağlı lökosit yükselmesi sonucu Pnömoni (zatürre) sanılarak bu yönde tedavi edilmektedir. Bir kişinin özellikle böyle sıcak günlerde günde 2 Litre su alması gerekir. Bu da bir su bardağının yaklaşık 100 cc olduğu düşünülürse günde 20 bardak eder. Özellikle yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerde bu miktarın alınmadığı aşikârdır. Bunun sonucunda da yaşlılarda dehidratasyon oluşarak yüksek ateş, bilinç kaybına kadar varan halsizlik, kanın koyulaşmasına ve hareketsizliğe bağlı olarak alt ekstremitelerde yani bacaklarda pıhtı oluşumu, daha ileri seviyede ise akciğer embolisiyle yüksek ölüm riski doğuran tablolar ortaya çıkmaktadır. Evde bakıma muhtaç olan kişilerin yakınları da bu duruma karşı bilinçli olmalı, bol sıvı alımı, sulu gıdalar vb. beslenme yollarıyla hastalarının yeterli sıvı almasını sağlamalıdırlar. Ayrıca akciğer embolisi riskine karşı yatalak olan, bacak kırığı, platin konması vb. ameliyat geçirmekten dolayı hareket kısıtlılığı olan kişiler, yakınları tarafından pasif egzersizlerle desteklenmelidir.”
Yorum Yazın