Denizli Devlet Hastanesi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Dr. Halil Sağınç, kanserde erken tanının önemli olduğunu belirterek özellikle meme, rahim ağzı ve bağırsak kanserinin erken tanısı konusunda ulusal tarama programlarının Türkiye'de uygulandığını söyledi.
Denizli Devlet Hastanesi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Dr. Halil Sağınç, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Kanser vakaları ve kansere harcanan paraların dünyada ve ülkede her yıl arttığını belirten Uzm. Dr. Halil Sağınç, kanser hakkında toplumda bilinç oluşturmak ve bu hastalıklardan korunmak için 2000 yılından bu yana 4 Şubat'ın 'Dünya Kanser Günü' olarak kutlandığını söyledi.
Uzm. Dr. Sağınç, "Kanser, vücuttaki dokulardan birine ait hücrelerin normal özelliklerinin dışında değişim göstererek kontrolsüz çoğalması sonucunda oluşur, bu çoğalmayla birlikte kanser hücreleri diğer dokulara yayılarak oradaki normal hücrelerin yaşamını bozup bir çeşit istila yapar. Tütün mamüllerini içmek, sağlıksız beslenmek, kilolu olmak, fizik aktivitede azalma, alkol, enfeksiyonlar, kanserlerin büyük çoğunluğundan sorumludur. Radyasyona maruziyet, Pestisitler (böcek ve tarım ilaçları), kimyasallar ve boyalar da kansere yol açmaktadır" dedi.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Kanserin özellikle erken teşhis edildiğinde tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Halil Sağınç, "Kanserde erken tanı çok önemlidir. Türkiye'de özellikle meme, rahim ağzı ve bağırsak kanserinin erken tanısı konusunda ulusal tarama programları mevcuttur. 30 yaş üzerindeki kadınlarda serviks kanseri hpv smear testiyle, 40 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanseri mamografiyle, kolon ve rektum kanserleri 50 yaş üstünde herkese dışkıda gizli kana bakılarak yılda birkez tarama yapılması gereklidir. Ailede kanser öyküsü varsa tarama genç yaşlarda başlamalıdır. Yaş arttıkça kanser riski artığı için kanser taraması yapılması gereklidir. Kanserin kalıtımsal olduğundan şüphe ediliyorsa genetik tarama testleri yapılmalıdır. Akciğer kanserinin evreleri incelendiğinde yüzde 55'inin uzak metastaz yaptığı görülmektedir. Akciğer kanserinin tanısı genellikle geç olmaktadır. Sigara içmemek veya bırakmak akciğer kanserine yakalanmayı önemli oranda azaltır. Hava kirliliği ile mücadele de çok önemlidir. Kanserde yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri ise cerrahi, radyoterapi ve kemoterapidir. Prostat kanserinde, burun arkası kanserinde, erken evre gırtlak kanserinde radyoterapi tek başına başlıca tedavi yöntemidir" dedi.
Uzm Dr. Halil Sağınç, kanserin korunulabilir bir hastalık olduğunu ve doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte birinin önlenebildiğini belirterek, "Kanserden korunmada kanser yapıcı çevresel etkenlerden uzak durmak önemlidir. Bunun dışında düzenli spor yapmak, aşırı güneş ışığından sakınmak, özellikle meyve ve sebze ağırlıklı uygun bir diyet uygulamak ve doğal gıdalarla beslenmek kanser sıklığını azaltır. Kanserden korunmak için önerilen beslenme günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze içeren, yağdan düşük, liften zengin diyettir. Kırmızı et haftada birden fazla tüketilmemelidir. Doğal olmayan sebze ve meyvelerden alınmayan vitamin takviyeleri kanserden korumaz" diye konuştu.
Uzm. Dr. Sağınç, "Kanser, vücuttaki dokulardan birine ait hücrelerin normal özelliklerinin dışında değişim göstererek kontrolsüz çoğalması sonucunda oluşur, bu çoğalmayla birlikte kanser hücreleri diğer dokulara yayılarak oradaki normal hücrelerin yaşamını bozup bir çeşit istila yapar. Tütün mamüllerini içmek, sağlıksız beslenmek, kilolu olmak, fizik aktivitede azalma, alkol, enfeksiyonlar, kanserlerin büyük çoğunluğundan sorumludur. Radyasyona maruziyet, Pestisitler (böcek ve tarım ilaçları), kimyasallar ve boyalar da kansere yol açmaktadır" dedi.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Kanserin özellikle erken teşhis edildiğinde tedavisinin mümkün olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Halil Sağınç, "Kanserde erken tanı çok önemlidir. Türkiye'de özellikle meme, rahim ağzı ve bağırsak kanserinin erken tanısı konusunda ulusal tarama programları mevcuttur. 30 yaş üzerindeki kadınlarda serviks kanseri hpv smear testiyle, 40 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanseri mamografiyle, kolon ve rektum kanserleri 50 yaş üstünde herkese dışkıda gizli kana bakılarak yılda birkez tarama yapılması gereklidir. Ailede kanser öyküsü varsa tarama genç yaşlarda başlamalıdır. Yaş arttıkça kanser riski artığı için kanser taraması yapılması gereklidir. Kanserin kalıtımsal olduğundan şüphe ediliyorsa genetik tarama testleri yapılmalıdır. Akciğer kanserinin evreleri incelendiğinde yüzde 55'inin uzak metastaz yaptığı görülmektedir. Akciğer kanserinin tanısı genellikle geç olmaktadır. Sigara içmemek veya bırakmak akciğer kanserine yakalanmayı önemli oranda azaltır. Hava kirliliği ile mücadele de çok önemlidir. Kanserde yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri ise cerrahi, radyoterapi ve kemoterapidir. Prostat kanserinde, burun arkası kanserinde, erken evre gırtlak kanserinde radyoterapi tek başına başlıca tedavi yöntemidir" dedi.
Uzm Dr. Halil Sağınç, kanserin korunulabilir bir hastalık olduğunu ve doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte birinin önlenebildiğini belirterek, "Kanserden korunmada kanser yapıcı çevresel etkenlerden uzak durmak önemlidir. Bunun dışında düzenli spor yapmak, aşırı güneş ışığından sakınmak, özellikle meyve ve sebze ağırlıklı uygun bir diyet uygulamak ve doğal gıdalarla beslenmek kanser sıklığını azaltır. Kanserden korunmak için önerilen beslenme günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze içeren, yağdan düşük, liften zengin diyettir. Kırmızı et haftada birden fazla tüketilmemelidir. Doğal olmayan sebze ve meyvelerden alınmayan vitamin takviyeleri kanserden korumaz" diye konuştu.
Yorum Yazın