Denizli'nin Çivril ilçesinde yaşayan Hörü Güneş, 70 yaşına rağmen hasır dokumacılığı yaparak geçimini sağlıyor.
Denizli'nin Çivril ilçesinde yaşayan Hörü Güneş, 70 yaşına rağmen hasır dokumacılığı yaparak geçimini sağlıyor.
Çivril’de bulunan Işıklı Gölü’nden topladığı sazlardan dokuduğu hasırlar ile geçimini sağlayan Hörü Güneş, çocukluğundan bu yana hasır dokumacılığı yapıyor. Yaşlanmasına rağmen hasır dokumacılığı yapmaya devam eden Güneş, "14 yaşından beri hasır dokuyorum. Önceden daha çok hasır dokuyorduk son zamanlarda plastik hasırlar çıktı, bizim saz hasırlara ilgi azaldı. Eşimle birlikte çalışırsak günde iki hasır dokuyabiliyoruz. Gençken daha hızlı ve daha çok hasır dokuyorduk ama şimdi iki tane bitiriyoruz. Eşim hasta olursa ben tek başıma bir hasırı zor dokuyorum. Ayrıca eskisi kadar talep de olmayınca çok fazla üretim yapmıyoruz" dedi.
Yıllar önce yaşadığı Gümüşsu Mahallesi'nde birçok ailenin hasır dokumacılığı yaptığını anlatan Güneş, "Benim gençliğimde daha çok aile hasır dokumacılığı yapıyordu. Birçok aile çocuğunu hasır ile okuttu, evlendirdi ama plastik hasırlar çıktıktan sonra aileler hasır dokumacılığını bıraktı" diye konuştu.
Hasır dokumacılığı hakkında da bilgi veren Hörü Güneş, şunları söyledi:
"Sazları gölden kestikten sonra kurumaya bırakıyoruz. Kuruyan sazların bir kısmını ortadan ayırarak düzleştiriyoruz. Daha sonra bunları eğirerek ip elde ediyoruz. İpleri tarak vasıtasıyla düzene bağlıyoruz sonra kalan sazları orakla ince ince kesip iplerin arasından geçirerek dokuyoruz. Sazdan yapılan hasırların plastik hasırlardan daha sağlıklı. Bizim hasırlar nem ve rutubeti çeker hem sıcak tutar. Ama plastik hasır böyle değildir."
Plastik hasırın 30 liradan satıldığını belirten yaşlı kadın, kendi hasırlarının ise 40 liradan satıldığını belirtti.
Çivril’de bulunan Işıklı Gölü’nden topladığı sazlardan dokuduğu hasırlar ile geçimini sağlayan Hörü Güneş, çocukluğundan bu yana hasır dokumacılığı yapıyor. Yaşlanmasına rağmen hasır dokumacılığı yapmaya devam eden Güneş, "14 yaşından beri hasır dokuyorum. Önceden daha çok hasır dokuyorduk son zamanlarda plastik hasırlar çıktı, bizim saz hasırlara ilgi azaldı. Eşimle birlikte çalışırsak günde iki hasır dokuyabiliyoruz. Gençken daha hızlı ve daha çok hasır dokuyorduk ama şimdi iki tane bitiriyoruz. Eşim hasta olursa ben tek başıma bir hasırı zor dokuyorum. Ayrıca eskisi kadar talep de olmayınca çok fazla üretim yapmıyoruz" dedi.
Yıllar önce yaşadığı Gümüşsu Mahallesi'nde birçok ailenin hasır dokumacılığı yaptığını anlatan Güneş, "Benim gençliğimde daha çok aile hasır dokumacılığı yapıyordu. Birçok aile çocuğunu hasır ile okuttu, evlendirdi ama plastik hasırlar çıktıktan sonra aileler hasır dokumacılığını bıraktı" diye konuştu.
Hasır dokumacılığı hakkında da bilgi veren Hörü Güneş, şunları söyledi:
"Sazları gölden kestikten sonra kurumaya bırakıyoruz. Kuruyan sazların bir kısmını ortadan ayırarak düzleştiriyoruz. Daha sonra bunları eğirerek ip elde ediyoruz. İpleri tarak vasıtasıyla düzene bağlıyoruz sonra kalan sazları orakla ince ince kesip iplerin arasından geçirerek dokuyoruz. Sazdan yapılan hasırların plastik hasırlardan daha sağlıklı. Bizim hasırlar nem ve rutubeti çeker hem sıcak tutar. Ama plastik hasır böyle değildir."
Plastik hasırın 30 liradan satıldığını belirten yaşlı kadın, kendi hasırlarının ise 40 liradan satıldığını belirtti.
Yorum Yazın