Isparta’da 30 yıl yazları, 15 yıl da sürekli olarak 10 çocuğuyla birlikte mağarada yaşayan 74 yaşındaki Dudu Özçulcu, şimdi o günleri tebessüm ederek anlatıyor. Şu anda 2001 yılında kendisine alınan evde ikamet eden Özçulcu, “Mağarada yaşadık. Aç da kaldık, açıkta da kaldık. Babam beni okutmadı ben çocuklarımı okuttum” dedi.
Burdur’un Ağlasun ilçesinde Turhan Özçulcu ile 15 yaşında iken evlenen Dudu Özçulcu, hayatının 45 yılını mağarada geçirdi. 30 yıl kış aylarını Ağlasun’da, yazları ise Isparta’da Dere Mahallesi’nin üst tarafında buldukları bir mağarada geçiren Özçulcu ailesi, şimdi o günleri tebessüm içerisinde anıyor.
Ağlasun’da istedikleri gelire ulaşamamaları nedeniyle yaz aylarında Isparta’ya göçen Özçulcu ailesi, kendilerine buldukları mağaranın etrafında odun biçip, pekmez toprağı ayıklayıp, inşaat kumu toplayarak geçim kaynağı oluşturdu. Özçulcu ailesinin bu hayat mücadelesinde 11 çocuğu olurken, biri doğum sırasında hayatını kaybetti. Çocuklardan birisi de mağaranın önünde otlakların arasında dünyaya geldi. 15 yıl yaz ve kış sürekli mağarada yaşayan Özçulcu ailesi, bu hayatı terk ettiğinde en küçük çocukları 14 yaşındaydı. Zaman içerisinde evlenen çocuklar tek tek mağara hayatını terk etti.
Aileye 2001’de ev alındı
2001 yılında orman müdürlüğünün izin vermemesi nedeniyle mağara hayatını terk eden aileye, bölgede bulunan un fabrikasının yönetimi bir ev satın aldı. Şimdi evinde mütevazi bir hayat süren Dudu Özçulcu’nun 10 çocuğu da evlenip aileye karıştı. Şu anda 35 torunu bulunan Dudu Özçulcu, eşini geçen yıl hastalıktan dolayı kaybetti.
“İnşaatlara kum eleyip, satıyorduk”
30 yılını geçirdiği mağarayı 2 oğluyla ziyaret eden Dudu Özçulcu, o günlerde yaşadıklarını anlattı. Özçulcu, “Mağarada yaşadık. Aç da kaldık açıkta kaldık her şeyine kanaat ettik şu günümüze şükür. Burada 30 yıl durmuşuzdur. O zaman inşaatlara kum satıyorduk, kum eliyorduk. Ağlasun’a da gittik. 30 yıl oralarda da yaşadık. Yazın buraya geldik kışın oraya gittik. Burada 30 yıl kalmışızdır” dedi.
“Sadece radyodan haber dinlerdik”
Mağaranın içerisinde oda gibi yerde 10 kişi yaşadıklarını belirten Özçulcu, “Hastane gibi yatardık, yerimiz yoktu. İşyerimizde buradaydı. Burada çalışır burada kalırdık. İyi kötü bir radyomuz vardı ondan haber dinlerdik. Başka bir şeyimiz yoktu” dedi.
“Çocuklarımı okuttum”
Kendisinin 2 kardeş olduğunu ve babasının kendilerini okutmadığını ifade eden Dudu Özçulcu, bu yüzden kendi çocuklarını okula gönderdiğini söyledi. Özçulcu, “O zamanlar şimdi ki gibi yardım da yoktu. Kitabını, defterini, üstünü biz alıyorduk. Çocuklarım büyüdü. Şuanda hayatta 10 çocuğum var bir tanesi öldü. Kimisi çobanlık yapıyor, marangozluk yapan var. Birisi de un fabrikasında çalışıyor” dedi.
“Çocuklar okusun diye bana ev aldılar”
Mağara yaşamını orman müdürlüğünün izin vermemesi üzerine terk ettiklerini anlatan Özçulcu, “Orman müdürlüğü bizi buradan kaldırmasa biz burada halen duruyor oluyorduk. Eşim de geçen sene öldü. Şimdi Dere Mahallesi’nde yaşıyorum. Un fabrikasının sahibi bana ev aldı. Burada okula gidip gelmek zordu, çocuklar okusun diye o dönem ev aldılar. Çocuklar buraya gelip giderken kışın zorlanıyordu. Gelemedikleri zaman mahalledeki insanlar çocuklarıma baktılar” diye konuştu.
“Mağaranın önündeki otluk alanda doğmuşum”
Mağaranın önündeki otluk alanda doğduğunu belirten 30 yaşındaki Hasan Hüseyin Özçulcu, “O dönem hayat şartları şimdiki gibi değildi. O zamanlar yokluk vardı. Şimdi devletimiz, milletimiz yardım ediyor. O zamanlarda da mahallemiz yardım ediyordu. Okula gittiğimizde kardeşimle buraya gelemediğimiz zamanlar mahalleli bize bakıyordu” dedi.
“Kardeşimle oyunlar oynardık”
Mağarada nasıl vakit geçirdiğinden bahseden Hasan Hüseyin Özçulcu, “En yakın kardeşim Mahmut abim var. Onunla buralarda oynaşıyorduk. Yeri geliyordu burada olan atlara biniyorduk. Kendi atlarımız vardı onlarla uğraşıyorduk. Televizyonumuz bile yoktu. Olsa da çekmezdi zaten” dedi.
“Rezillik vardı”
Mahmut Özçulcu da mağarada hayatı yaşamaya çalıştıklarından bahsetti. Özçulcu, “Buralarda ot biçtik, şapla topladık. Büyüdük, adam olmaya çalıştık. 10 kardeşten bir tek ben sigortalı işte çalışıyorum. Yaşam o günlerde belki bize güzeldi ama rezillik, kepazelik vardı. 8 kilometre gidip geliyorduk. Sabah 06.30’da buradan çıkıyorduk 08.20’de zil saatine okula anca yetişiyorduk. Vasıta yoktu, yürüyerek gidip geliyorduk. Orman müdürlüğü bizi buradan kaldırmaya karar verdiğinde un fabrikası sahipleri bize ev aldılar. Allah onlardan razı olsun. O zaman Dere Mahallesi’ne indik. Askere gidip geldikten sonra un fabrikasında işe başladım. 2013’ten beri orada çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
“Belediye başkanı ve milletvekili ilgileniyor”
Dere Mahallesi Muhtarı Taşçeken ise Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’in aileyle ilgilendiğini belirterek, “Kendisi aileyle çok ilgileniyor. Kendisine çok teşekkür ederiz. Milletvekilimiz Recep Özel de bu konuyu yeni duymuş çok ilgilendi. Kendisinden de Allah razı olsun” dedi.
Öte yandan Özçulcu ailesinin 35 yıl yaşadığı mağarada şu anda bir çoban yaşıyor. Çobanın merkezde evinin olduğu ancak hayvanlarını otlatmak için bu alanı kullandığı öğrenildi.
Yorum Yazın