© Haber Acıpayam 2022

Klimayla serinleyeyim derken hasta olmayın

Klimanın ortamı aşırı soğutması sonucunda oluşan ani ısı değişikliklerinin hastalıkları ortaya çıkardığını söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin, "Klimaların üflediği soğuk havaya direkt maruz kalmak, yüzdeki sinir kılıfını etkiler. Ödem ve yüz felci yapar. Kas ağrılarına, kas tutulmalarına neden olabilir” dedi.


Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin, klimaya bağlı hastalıklar, korunma yolları ve tedavisi konusunda bilgiler verdi. Klimaya bağlı hastalıkların klimanın 2 etkisine bağlı olarak gelişeceğini belirten Dr. Salih Bilgin, “İlk olarak klimanın fiziksel etkisine bağlıdır. Bu etki klimanın ortamı aşırı soğutmasına bağlı etkidir. Burada ani ısı değişikliklerine bağlı olarak hastalık ortaya çıkar. Aşırı soğuk ve kuru havaya sürekli maruz kalınması, ani ısı değişiklikleri kişinin vücut direncinin düşmesine ve kolaylıkla üst solunum yolu hastalıklarına hatta zatürreye kadar giden akciğer hastalıklarına yakalanılmasına neden olur. Ayrıca klimaların üflediği soğuk havaya direkt maruz kalmak, yüzdeki sinir kılıfını etkiler. Ödem ve yüz felci yapar. Kas ağrılarına, kas tutulmalarına neden olabilir” diye konuştu.


Klimaların üflediği soğuk hava ve ortama yaydığı tozların, özellikle alerjik bünyeli kişilerin şikayetlerini ve krizlerini tetikleyeceğinin altını çizen Dr. Bilgin, “Bu da astım krizlerinin ortaya çıkmasına ve şiddetli kuru öksürüklere neden olur. Alerjik bünyesi olanların ani ısı değişikliklerinden kaçınmaları gerekir. İkinci olarak etkisi de klimanın rezervuar etkisine bağlıdır. Temizliği ve bakımı her yıl iyi yapılmayan klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda birtakım bakteriler birikir, çoğalırlar ve ortam havasına dağılırlar. Bu bakterilerin solunması ile ölümle de sonuçlanabilen hastalıklara neden olmaktadır" şeklinde konuştu.


Klima hastalığıyla(lejyoner hastalığı) ilgili de bilgi aktaran Dr. Bilgin, "Bakterinin neden olduğu pnömoni yani zatürre hastalığı olarak tanımlanır. Bakteri nemli ortamlarda ve akarsu ya da göllerde yaşar ve bu ortamlarda uzun süre canlılığını koruyabilir. Bakteri bu özelliği nedeniyle klima sistemlerinde de yaşayabilmektedir. Hastalığa halk arasında klima hastalığı denilmesinin sebebi de budur. Hastalığa neden olan bakteri büyük oteller ya da buna benzer kuruluşların su sistemlerine doğal kaynaklardan bulaşabilir ve bu sistemler içerisinde bakım ve dezenfeksiyon koşullarına uyulmadığı takdirde üreyebilir. Su sisteminde üreyen bakteriler su boruları, banyo armatürleri gibi çeşitli ortamlarda üremelerin devam ederek suyun kullanımı sırasında oluşan damlacıkların solukla akciğere alınması sonucu hastalığa neden olur. Bu bakterinin hastalık yapma potansiyeli oldukça zayıftır. Bundan dolayı bakteriyi alan kişinin vücut direnci önemlidir” ifadelerini kullandı.



“İlk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır”


Lejyoner hastalığının tipik zatürre belirtilerine benzer belirtiler vermeyeceğinin altını çizen Dr. Bilgin, "Akciğer ve solunum sistemine ait şikayetler ön planda değildir. İlk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk vardır. Daha sonra ateş ve ilk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma ishal, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları olabilir. Hastaların yüzde 20’sinde sinir sistemi bulguları, konsantrasyon bozuklukları hatta koma görülebilir. Hastanın şikayetleri, fizik muayene bulguları ve akciğer filmleri ile diğer akciğer enfeksiyonlarından ayrılması mümkün değildir. Bunun için tanıda ilk koşul hastalığın akla getirilmesidir. Bir takım laboratuvar testler tanıya yardımcıdır. Tedavide 15-21 gün süreyle bu bakterilere yönelik antibiyotikler kullanılmalıdır. Uygun antibiyotik, uygun süre ve uygun dozda kullanılması ile hastalık tedavi edilir” açıklamasında bulundu.


Klimanın zararlarından nasıl korunması konusunda insanları uyaran Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Salih Bilgin şunları söyledi:


“Klimaların bakım ve temizliği her yıl yapılmalıdır. Bakteri filtresi kullanılmalıdır. Ortam için en ideal sıcaklık 25 derecedir. Ortamın aşırı soğutulmamasına dikkat edilmelidir. Klimaların üflediği havaya direkt maruz kalmamaya özen gösterilmelidir. Klima ve sulardan düzenli örnekler alınıp düzenli aralıklar ile laboratuvarda incelenmelidir."

İlginizi Çekebilir

Termeye yeni endoskopi ünitesi: Hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak

Samsun Terme Devlet Hastanesi’nde endoskopi ünitesi hizmete girdi. Yeni açılan ünite ile hastalar ilçe dışına gitmek zorunda kalmayacak.

Uzmanından diş gıcırdatma ve çene sıkma uyarısı

DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla diş gıcırdatma ve çene sıkma olarak bilinen bruksizm tedavisi hakkında yapılması gerekenleri anlattı.

Fethiyedeki hastanede 7 ayda bin hastaya anjiyo yapıldı

Fethiye Devlet Hastanesi Koroner Anjiyografi Ünitesi’nde 7 aylık süreçte hizmet verilen vaka sayısının bine ulaşması pasta keserek kutlandı.

Dünya Diyabet Gününde şeker ölçümü yaptılar

Samsun’da, ’Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla kurulan stantta vatandaşlara ücretsiz şeker ölçümü yapıldı.

Diyabet yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor

DENİZLİ (İHA) – Denizli Özel Egekent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Bilge, diyabetin dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu haline gelen ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen hastalık olduğunu belirtti.

MEAHta Organ ve Doku Bağışı Haftası farkındalık etkinliği düzenlendi

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme standı açıldı. Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü ekibi tarafından kurulan stant, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin desteğiyle hizmet verirken, hastane yönetimi ve sağlık personeli de etkinliğe katılım gösterdi.

TÜM HABERLER