© Haber Acıpayam 2022

Doğru beslenme, tiroid hastalıklarını iyileştirmeye yardımcı oluyor

Bazı yiyecekleri tüketmek veya kaçınmak hipotiroidi olan kişilerde tiroid fonksiyonunu tamamen iyileştireceğine dair kesin kanıt olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Semiha Kaplan Ayaydın, "Ancak bazı diyet değişiklikleri tiroid hormonunun gerektiği gibi çalışmasına yardımcı oluyor" dedi.



Medicana Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Semiha Kaplan Ayaydın, hipotiroidi için en iyi beslenme şeklini, hangi yiyeceklerin tüketilebileceğini ve hangi besinlerden kaçınılması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Semiha Kaplan Ayaydın, "Bazı yiyecekleri tüketmek veya kaçınmak hipotiroidi olan kişilerde tiroid fonksiyonunu tamamen iyileştireceğine dair kesin kanıt olmadığını ancak bazı diyet değişiklikleri tiroid hormonunun gerektiği gibi çalışmasına yardımcı oluyor" ifadelerini kullandı.



"Deniz tuzunda iyot bulunmaz"


Uzm. Dr. Semiha Kaplan Ayaydın, "Tiroid hormonu üretimi için, dolaşımda diyet yoluyla veya takviyelerle alınan yeterli seviyelerde iyodür gerekir. Yetersiz iyot, bir kişiyi hipotiroidizm geliştirme veya kötüleştirme riski altına sokar. Ulusal Akademiler Tıp Enstitüsü, yetişkinlerin günde 150 g iyot almasını tavsiye ederken, hamile ve emziren kadınlara daha yüksek miktarlar tavsiye edilir (sırasıyla 220 mg/gün ve 290 mg/gün). Yaygın diyet iyot kaynakları arasında iyotlu tuz, deniz ürünleri (deniz yosunu ve balık dahil) ve bazı ekmekler ve tahıllar bulunur. Deniz tuzunun ismine rağmen doğal olarak iyot içermediğine dikkat etmek önemlidir. İyot seviyeleri bir kişinin idrarında veya kanında ölçülebilmesine rağmen seviyeler yalnızca son birkaç günde ki iyot içeriğini yansıtacağı için pek bir faydası yoktur. Çok fazla iyot almak, fazla iyot (iyot kaynaklı hipotiroidizm) veya aşırı tiroid hormonu (iyot kaynaklı hipertiroidizm) sonucu tiroidin fonksiyonun bozulmasına neden olur. Bu nedenle, Amerikan Tiroid Derneği günlük doz başına, 500 mg iyot içeren takviyelerden kaçınılmasını önermektedir" dedi.



"Yeterli miktarda soya tüketilmeli"


Genel olarak lahana, brokoli ve karnabahar gibi guatrojen olarak adlandırılan besinlerin tiroid hormonu üretimini azaltacağı için tüketiminden kaçınılması gerektiğini ifade eden Dr. Ayaydın, "Daha yakın tarihli klinik çalışmalar, bu sağlıklı yiyecekleri yemeyi tamamen bırakmaya kesinlikle gerek olmadığını doğrulamaktadır. Soya ürünleri, östrojen benzeri etkileri nedeniyle diyetle soya alımının hipotiroidizm riskini artırabileceği öne sürülmüştür. Yetişkin hastalarımıza makul, normal miktarda soya tüketiminin genellikle güvenli olduğunu tavsiye ederiz. Hipotiroidizmli bir hasta tiroid hormon ilaçları ile tedavi ediliyorsa soyadan tamamen kaçınmak için hiçbir neden yoktur. Selenyum, tiroid hormonu metabolizması için önemli bir mikro besindir. ABD’de erkeklerde ve hamile olmayan, emzirmeyen kadınlarda selenyum için önerilen günlük selenyum miktarı 55 mg’dır. Selenyumun zengin diyet kaynakları deniz ürünleri ve sakatat etleridir. ABD diyetindeki tipik kaynaklar ekmekler, tahıllar, et, kümes hayvanları, balık ve yumurtadır. Bazı çalışmalar, otoimmün tiroid hastalığında selenyum takviyesinin yararlı olabileceğini öne sürüyor. Çünkü düşük seviyeler, guatr ve tiroid nodülleri için artan risklerle ilişkilendirilmiştir. Bununla birlikte, selenyum almanın tiroid fonksiyonuyla olan ilişkisi belirsizliğini korumaktadır" diye konuştu.



Dr. Ayaydın, sözlerini şöyle tamamladı: "Tiroid hormonu sentezinde daha önce önemli yere sahip olduğu söylenen çinko, bakır, magnezyum, florür, glütensiz beslenmenin tiroid hastalığı olan veya olmayan hastaların sağlığında bir rol oynayıp oynamadığına dair hiçbir veri yoktur. Sızdıran bağırsak sendromunun, şekersiz bir diyetin veya probiyotik kullanımının tiroidi etkileyip etkilemediğine dair kesin bir veri de yoktur. Hashimoto tiroiditi olan ve olmayan hastalar arasındaki gıda tüketim alışkanlıklarındaki farklılıkları araştıran yeni bir çalışma, Hashimoto tiroiditi olan hastaların daha fazla hayvansal yağ ve işlenmiş et yemeye eğilimli olduğunu, buna karşın bu rahatsızlığı olmayanların daha fazla kırmızı et, tam tahıl ve bitki yemeye eğilimli olduğunu buldu. Kahve hipotiroidizm tedavisi gören kişilerde oral emilimi azaltmaktadır. Çeşitli tiroid hastalıkları için önleyici veya tedavi edici bir ajan olarak D vitamininin potansiyel faydası belirsizliğini korumaktadır".

İlginizi Çekebilir

Uzmanından diş gıcırdatma ve çene sıkma uyarısı

DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Diş Hekimi Jale Demir, Ağız Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Dünya Diş Hekimliği Günü dolayısıyla diş gıcırdatma ve çene sıkma olarak bilinen bruksizm tedavisi hakkında yapılması gerekenleri anlattı.

Fethiyedeki hastanede 7 ayda bin hastaya anjiyo yapıldı

Fethiye Devlet Hastanesi Koroner Anjiyografi Ünitesi’nde 7 aylık süreçte hizmet verilen vaka sayısının bine ulaşması pasta keserek kutlandı.

Dünya Diyabet Gününde şeker ölçümü yaptılar

Samsun’da, ’Dünya Diyabet Günü’ dolayısıyla kurulan stantta vatandaşlara ücretsiz şeker ölçümü yapıldı.

Diyabet yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor

DENİZLİ (İHA) – Denizli Özel Egekent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Bilge, diyabetin dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunu haline gelen ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen hastalık olduğunu belirtti.

MEAHta Organ ve Doku Bağışı Haftası farkındalık etkinliği düzenlendi

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bilgilendirme standı açıldı. Organ ve Doku Nakil Koordinatörlüğü ekibi tarafından kurulan stant, Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin desteğiyle hizmet verirken, hastane yönetimi ve sağlık personeli de etkinliğe katılım gösterdi.

Normal doğumun önemi anlatıldı

Düzce’nin Akçakoca ilçesinde sağlık ekipleri tarafından açılan stantta normal doğumun önemi ve avantajları, gebelik süreci, gebelikte beslenme, anne sütünün önemi konularında bilgiler aktarıldı.

TÜM HABERLER