Acıpayam’da Taş Ocağına Tepki Yürüyüşü

 İlgili firmanın 250 dekar olan mevcut çalışma alanını 1000 dekara çıkarılması ile çalışma süresini de 21 yıla çıkarma talebinde bulunduğu gerekçesi ile düzenlenen yürüyüşe Cumhuriyet Halk Partisi Acıpayam İlçe Başkanı Deniz Albayrak, CHP yönetim kurulu üyeleri, Alaattin Mahalle Muhtarı Sezai Sezer,  Yassıhüyük Mahalle Muhtarı Kadir Kuşcu, Acıpayam Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ömer Alev ve yönetimi, Menderes İnisiyatifi ve çok sayıda vatandaş katıldı.

CHP Acıpayam İlçe Başkanlığı sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şunlara yer verildi: “Değerli Acıpayamlılar. Bildiğiniz gibi Alaattin Mahallemizde özel bir firmaya ait taş ocağı, yol yapım çalışmasının sona ermesiyle misyonunu tamamlamış durumdadır. Bugüne kadarki süreç içerisinde bile patlatılan dinamitlerden tutun da ocaktan çıkan tozlara kadar doğaya ve insan sağlığına verdiği zararlar açık bir şekilde ortadadır. Şimdi ise bu işletmenin 250 dönüm olan çalışma alanına 1000 dönüm eklenerek ruhsatının 21 yıla çıkarılması talep edilmekte. Küçükbaş hayvanların merası olarak zamanında ağaçlandırma bile yapılmaktan vazgeçilen bu bölgede şimdi yol yapım çalışması bitmesine rağmen hazır beton ve asfalt tesisi olacak olan bu tesis hem tarım alanlarının verimine hem de yöre halkının sağlığına oldukça büyük zararlar vereceği aşikardır.”

Acıpayam Cumhuriyet meydanda düzenlenen ve düzenleme kurulu adına Osman Can’ın yaptığı basın açıklamasında ise şu ifadeler yer aldı:

 “BASINA VE KAMUOYUNA

            Alaattin, Yassıhöyük, Serinhisar ortak hudutları içinde, Çataldere mevkiinde kurulu, ÖZCE ünvanlı Yapıyol İnşaat Madencilik Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi’nin;

            1- Çalışma alanını 1000(bin) dönüme, çalışma süresini 21(yirmibir) yıla, Çalışma vardiyalarını ikiye, üçe , Asfalt pilenti tesisini ikiye çıkarıp, hazır beton tesisini çalışmalarınna dahil eden ÇED raporu, halkın yoğun itirazlarına rağmen 01.10.2019 TARİHİNDE ONANMIŞTIR.

            2- Bu onama daha fazla çevre tahribatı, daha fazla tarımsal alanlara zarar, daha fazla atmosfer kirliliği, daha fazla yeraltı sularının zarar göreceği, daha fazla küçükbaş hayvancılığa zarar vereceği, patlayan dinamitlerin yerleşim yerlerinde daha fazla korkuya sebep olacağı, insanlarda solunum yolu hastalıklarının daha da artacağı, kısacasıçevresinde ölümcül bir felaket sebebi olacağı gerekçeleriyle, iptal edilmesi için Denizli İdari Mahkemesine davalarımızı açtık.

            3- Mahkemeye sunduğumuz iddianemede yer alan kaygı ve endişelerimizi, Devletin resmi makamlarından ve özel kuruluşlardan aldığımız rapor ve belgelerle destekledik.

            4- Bugün 20 şubat 2020’de mahkemenin tayin ettiği bilirkişilerin şantiye ve çevresinde yapacakları iceleme ve raporlama  marifetiyle haklılığımızın doğruluğu, kaygılarımızın yerindeliği, iddialarımızın yerindeliğinin yeniden belgelenmesini, adaletin tecellisi açısından bekliyoruz.

            5- Halihazırda kurulu bulunduğu alan vatandaşlara ait, 4370 ve 4369 numaralı parsellerin üzeridir. Halihazırda bu vatandaşlarla hukuki bir sorunu çözebilmiş değildir. Ne kira vermektedir, ne de tahliye etmektedir. Keyfince açtığı yol güzergahında yine vatandaş arazilerini keyfince kullanmakta, hiçbir kira ve bedel ödememektedir. Bu firma bu uygulamalarıyla bir zorba,  bir hukuk tanımaz  pervasızlık örneği sergilmektedir.

            6- Halihazırda kullandığı su bir vatandaşın tarımsal amaçla çıkardığı yeraltı artezyen kuyusundan sağlanmakta, tarımsal amaçla kullanılması gereken suyun ticari olarak amaç dışı kullanılmasına sebep olmaktadır. Yıllardan beri Alaattin Mahallesine ait bir derenin suyunu kullanmakta iken, derenin suyunun azalması ve yetersiz gelmesiyle bu yola başvurmuştur. Oysa onaylanan ÇED raporunda suyunu nereden karşıladığına ilişkin üstü kapaklı ifadelerle bir anlamda gizleme ve perdeleme yapmış olmaktadır. Bir kalker ocağında, kumun elde edilmesi ve elenmesi aşamaları suyun yoğun olarak kullanılma aşamalarıdır. Kaldı ki hazır beton ünitesinin de kuruluyor olması suyun kullanımını kat be kat artıracaktır.

            7- Çed raporu verilen bölge nesli tükenmekte olan ALAKEKLİKin Türkiye’de iki yaşama alanlarından biridir. Bu tür, taşta ve kumda yaşamını sürdüren, doğal kuraklığa ve açlığa dayanıklı, üremesi diğer türlere göre daha fazla, renkleri daha belirgin, erkeği daha iri, dişisi minyon, karın altıçizgileri daha çok belirgin olan bir cinstir. Mutlaka korunması doğal zenginliğin geleceği açısından zorunludur.

            Aynı yöre FATMA ANA ELİ olarak adlandırılan endemik bir bitkinin yetiştiği yerdir. Bu birki köklerinden tavan ya da duvara asıldığında dört mevsim filiz sürer, yaprak çıkarır, çiçek açar.

            Sadece bu yörede yetişen LİMON ÇAYI veya TURUNÇÇAYI olarak adlandırılan içimi lezzetli, bitki de endemik bir türdür.

            8- Tarım alanlarıyla içiçe olan bu kalker ocağıçevrede yapılan tarımsal üretimlerin tümüne büyük zararlar vermektedir. O yörede ceviz, badem, armut bahçelerinin yanısıra, ayçiçeği, tütün, buğday, mısır, fiy ve benzeri ürünler yoğun olarak yetiştirilmekte, bu kalker ocağının çalışmalarından çıkan tozlardan olumsuz etkilenmektedir.

            Yöre onlarca küçükbaş hayvan yetiştiricilerin ağıllarıyla doludur. Binlerce koyun, binlerce keçi akciğer hastalığının tehdidi altında yaşamlarını sürdürmekte, ölü ve sakat doğumların yanı sıra döl tutmama ve düşük olayları sıklıkla hayvan varlığını tehdit etmektedir.

            9- Kalker ocağının çalışma bölgesi Mahallelerin ve Acıpayam’ın içme, tarımsal alanların da sulama amaçlı artezyen kuyularının yoğun olarak bulunduğu bölgedir. Patlatılan dinamitlerin yer altında etkisi 3.5 büyüklüğünde depreme eşdeğer sarsıntılar oluşturmaktadır ve kuyuların verimini düşürmektedir.

            Bütün bu nedenlerle ÇED raporunun iptal edilmesini ve sözkonusu  Firmanın bulunduğu alanı islah ederek derhal terk etmesini istiyoruz.

            Birilerinin kazancı uğruna doğal varlıklarımızın feda edilmesini reddediyoruz.

            Haksız ve hukuksuz ÇED raporunu itiraz adiyoruz.

                                                                                        20 Şubat 2020

                                                                        Düzenleme Kurulu Adına

                                                                                        Osman CAN